Nostaljileri depreştiren nisan ayındayız yine
Ve geliyor hissettirerek kendini bahar, aheste
Yağmurlarının bereketine dağ, taş, nebat, muhtaç
Ve doymaklıdır zemin suyuna hasretle onun
Açıverek tüm cümbüşüyle papatyalar her yandan,
Sanki düğüne hazırlıktır ilkbahar ve çokta candan.

Kapılıyoruz içten içe tuhaf bir sevince
Aralanıyor kapıları umutların, renkleniyor dünyamız
Şimdiden hazırlar gençler, çocuklar yerinde duramaz
Patlamaya ramak kalmış volkan gibi türlü mantarlar
Sofralara zenginlik katacak besleyicilikteki balıyla
Çalışkanlığıyla göze çarpıyor artık, işçi arılar.

Doluverecek yeryüzünün açlıkla bekleyen
Derelerinin, çaylarının, göllerinin etraflıca havzaları
Bereketlenecek tabiat, uyanışlar var kara kıştan
Yeşilin alabildiğine zengin ve duyguları da dingin
İzlerken keyif verecek tarifi eksik bırakan manzaraları.

Kuru dallardı önce, ölümden dönmüş gibiler
Herbir dalında yaprağa durmuş, nasıl da değişmişler
Tohumların evrilerek çiçeğe dönüşü ne de muhteşem
Bezeyecek köhne görüntüleri, can katarak büyürken
Gıptayla bakıvereceğiz tadı doyumsuz sayısız yemişler
Mevsim sonunda hazırlanırlar tüketilmeye
Adları ne de çok; kirazlar, vişneler, kayısı ve elmalar…

Yükselecek sesleri tüm homurtusuyla yol kenarlarında
Eriyen karlardan beslenen sayısısz pınarlar
Billur kıvamında sağlık akıtacak musluklarında
Piknikçilerin sevdiği çay eşliğindeki keyifli muhabbetlere
Demlenecek suları, güneşten zenginleşen hafta sonları.

Sırtlardaki yükler ki mücbir nedendendi, hafifleyecekler
Okkalık ağırlıktakiler yerine, hafifleri tercih edilecekler
Nasıl da göz kamaştıracak bir zamanların derin uykusundaki
Mesireler, su kenarları, korular ve sayın ki ormanlar
Ve gençler dahil olacak bu eşssiz senfonisine baharın
Sürprizli geçiştir bu, şemsiyeleri de yanınızda saklayın
Ya da boşverin gitsin, bereketinde onun sırılsıklam ıslanın.

Oğuzhan KÜLTE