2
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1029
Okunma
Bir yıldızın ölümü gibiydik
Rengârenk,
demet demet acılarla dolu.
Vicdanların makineye dönüştüğü,
Kulakların binbir sultan sağırlığı
Gözlerin milsiz körlüğü.
Ölüyorduk,
Sonrasında epey öldük zaten.
Bildiğin öldük.
Politik vaazların şehadetinde
Uhrevi nutuklar selalarında
Uzaklardan görünen enkaz platosuyduk.
Ölmeden önce çığlıklarımızı yutkunduk,
Saçlarımızı yolduk,
Ölümü an an soluduk.
Ellerimiz olay mahallinden dışarıya taştı,
İsyanın atar damarlarını serinlettik
Cihanı acı acı dolandık.
Paslı demirler kokuyor bedenimiz,
Çakıl taşlarının belirgin izleri desenimiz
Uyuyoruz öylece, cümleten kefensiz.
Şeddeli bir zelzele bulutu geçti
üstümüzden,
Zilzal suresi rengine boyandık.
Poseidon’un atları kişniyor,
Nallarında göklerin gazabının uğultusu
Affedilmiyor güvercinlerin gurultusu.
Ömür alametimiz, gülüşlerimiz
Göz haritamız, gök kubbe sadamız
Öyle bir öldük ki artık bir sayıyız.
5.0
100% (14)