1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
650
Okunma
sırt verdiğin servinin yeşili sustu -uzun
suyu tanımaya gidenler yalınayak sarı sazlıklara
bu taş kule az eğri sanki -evet
yol mavisini vurmamış denizin ışığına
kadınlar hep affeder kırmızıyı
boyun kırıyorsun ateşi harlayana yunusça
yangın- ormanın kemik tozunu üfüren
günahı işlemek marifeti
ısıtırken göğüs içinde toprak kabın soğukluğunu
kanım helal diyemiyorsun
veremiyorsun avuçlarının aynasını
kum rengi odalara -geniş
gök tekbirle uğurlanmak dileği kuş gibi
omuzlar vefalı yoldaş
her şarkı adamdı söylenmeden önce
o dese görünecek daha iyi
fırtınasını öpecek yokuş o tek yıkık gölgeden
zamanı tanrı bellediler
polarize bir perdenin ala aydınından
gücünüze gidiyor -gözlerinize
haramı hatırlıyorsun -kadını
urganlar soyunuyor dudaklara
beyaz da insandı unuttun zamanca
5.0
100% (1)