Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
redfer
redfer

bir öğrenseler nereye gittiklerini

Yorum

bir öğrenseler nereye gittiklerini

( 10 kişi )

4

Yorum

13

Beğeni

5,0

Puan

522

Okunma

bir öğrenseler nereye gittiklerini

bir öğrenseler nereye gittiklerini

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan
Hayat hikayesinin 79.bölümü



gece yarısı...
kafile derin bir uykuya dalmış
dağ taş susmuş sanki her şey uyuyordu
sonra aniden bir hareketlilik başladı.
uyandırmamak için ayaklarının ucuna basıyor
adeta nefes almıyorlardı

bir öğrenseler nereye gittiklerini
ortalık karışacak
kılıçlar çekilecek, kelleler kopacaktı
kimseler duymadan
müşriklere haber uçmadan

Allah’ım
bu ne bereketli ne mucizevi bir geceydi
melekleri kendilerine hayran bırakabilirdi
Allah’ın, hayrı kime
ve ne zaman vereceğini kimse bilemezdi

müşrikler Allah’ın nurunu söndürmek için
bedir’in intikamını almak için
üç bin kişilik koca bir orduyla
uhud’a geliyorlardı

canını Allah yolunda verecek
saadet dolu günlerini
ölümlerin en güzeliyle bitireceklerdi
Allah’ın huzuruna şehit olarak çıkmak
ne güzel olurdu

savaştan önce
oğlu cabir’i yanına çağırdı
cabir de en az babası kadar uhuda gitmeyi
Allah yolunda muhammed (sav)’in
önünde mücadele etmeyi,
şehid olmayı istiyordu
cabir’in yedi kız kardeşi vardı
onlara kim bakacak
evi kim idare edecekti

abdullah oğluna son sözlerini söylüyordu
yavrucuğum, bilmiyorum belki de yarın
uhud’un ilk şehidi ben olacağım
kardeşlerini sana emanet ediyorum
kızlarıma hayırlı ve güzelce muamele et

Allah rasulü (sav)’nden sonra geride
senden daha çok sevdiğim başka birini bırakmıyorum
borçlarımızı öde
kızlarımın kimsesiz kalmasın

yedisi kız sekiz çocuğu bırakıp
cihat meydanlarına atılmak
ölüme meydan okumak
çocuklarını dünya gözüyle
bir daha görmemeyi göze alıp
şahadete koşmanın izahı nedir

cabir ağlamaya başladı
oğlunu canından çok seven
mübarek babaşehit düşmüş
o güzel yüzü tanınmaz hale gelmişti
cabir babasının yüzünü öptü
sonra bir feryat
ağıt sesi duyuldu

feryat eden Abdullah’ın kızıydı
efendimiz (sav) gözyaşları içindeki kadına döndü
ona ister ağlayın ister ağlamayın
ama bilin ki
o defnedilinceye kadar
melekler onu kanatlarıyla gölgelendirecekler
buyurdu

şehitler başkadır
onlar yine dünyaya dönmeyi
sırf Allah yolunda
islam’a hizmet için
savaşmak ve şehit olmak için isterler
öyleyse şahadet
ne muhteşem bir makam
Allah yolunda cihad
ne faziletli bir ameldir

şehit ölümü öldürmüş yüce kişiliktir
onun ruhunu teslim etmesi
bir başka,
hesabı başkadır
kara toprağın bile şehide muamelesi farklıdır.

*
bedir gazasında bulunmayan kahraman ve genç sahabiler
bedir’de bulunan gazilerin nail olduğu ecir ve sevabı
bedir şehitlerinin ulaştığı yüksek dereceleri
resul-i ekrem efendimizden işitmekle
o harpte bulunmadıklarından dolayı
son derece üzülmüşlerdi

düşmanı medine dışında karşılama arzusunu taşıyor
bu arzularında şiddetle ısrar ederek şöyle diyorlardı
ya resulallah… vallahi, onların
cahiliyye devrinde bile medine’ye
üzerimize yürümelerine
meydan ve imkan verilmemiştir

islamiyet devrinde onların medine’ye
üzerimize yürümelerine nasıl müsaade buyurulur
ya resulallah …biz,
Allah’tan bu günü isterdik
bizleri dışarı çıkar
düşmanlarımız ile göğüs göğüse cenk edelim

bir kısmı ise şöyle diyordu
ya resulallah ..
eğer onları dışarda karşılamazsak
düşman bu durumu korkaklığımıza
zaafımıza hamlederek şımarır

bu arzuyu taşıyanlara
cesur ve bahadır bir zat olan hz. hamza gibi
hatırı sayılır ashabın ileri gelenleri de katıldı

hz. hamza bu görüşünü şöyle açıkladı
ya resulallah
sana kitabı indiren Allah’a yemin ederim ki
bu kılıcımla medine dışında
kureyş müşrikleriyle çarpışmadıkça
yemek yemeyeceğim

hz. hayseme bedir muharebesine katılmak için
oğlu sa’d ile kura çekmişti
kura hz. sa’d’a çıkmıştı
bedir harbine katılan sa’d
arzuladığı şahadet mertebesine ulaşmıştı

şehit babası hz. hayseme şöyle diyordu
ya resulallah kureyşliler
çöl araplarından ve müttefikleri olan
ahabişten asker topladılar
develerine ve atlarına binip gelip
meydanlarımıza indiler

bizi evlerimizde ve kalelerimizde kuşatacaklar
sonra da dönüp gideceklerdir
aleyhimizde bir sürü söz söyleyeceklerdir
bu, onların cesaretlerini arttıracaktır

görüp de karşılamayacak
onları yurdumuzun ortasından kovmayacak olursak
çevremizdeki araplar da bize göz dikeceklerdir
Allah Tealanın bizi
kureyş müşriklerine karşı
galip getireceği ümit edilir

eğer ikincisi olursa ki şehitliktir
bedir, beni ondan mahrum kıldı
halbuki, ben onu öyle özlemiştim ki
halbuki, ben şehit olmayı
ne kadar arzu ediyorum

dün gece oğlumu güzel bir surette gördüm
cennet meyveleri ve ırmakları arasında dolaşıyor
bana cennette arkadaşlığa katıl
ben, Rabbimin bana vaat ettiği gerçeği buldum
diyordu

vallahi, ya resulallah
sabah gözlerimi açınca
oğluma cennette arkadaş olmayı
candan özlemeye başladım

yaşım, fazlasıyla ilerledi
artık Rabbime kavuşmayı özlemekteyim
ya resulallah beni şehitlikle
cennette oğlum sa’d’ın arkadaşlığı ile
nasiplendirmesi için
Allah’a dua et

resul-i kibriya efendimiz
hz. hayseme’nin bu arzusunu yerine getirdi
kendisi için dua etti

resul-i kibriya efendimiz,
ekseriyetin düşmanı medine dışında
karşılamak arzu görüşünde olduğunu anlayınca
şehirden çıkıp muharebeyi
açık arazide kabul etmeye karar verdi

ashabına hitaben de şöyle buyurdu
sabır ve sebat ederseniz
bu defa dahi
Cenab-ı Hak size yardımını ihsan eder
bize düşen azim ve gayret göstermektir

günlerden cuma idi.
resul-i ekrem cuma namazını kıldırdıktan sonra
müslümanlara cihadın faziletinden
cihada nasıl hazırlanacağından bahsetti

cihat da geri durmak, gecikmek acizliktir
sabır ve sebat gösterildiği zaman
Allah’ın yardımı gelir
sabır ve sebat ediniz
sabır ve sebat ettiğiniz takdirde
Allah’ın yardımı sizinledir

resul-i E-ekrem
vakti giren ikindi namazını da
cemaate kıldırdıktan sonra
hz. ebu bekir ve hz. ömer’le birlikte
hane-i saadetine girdi
bu iki sahabi efendimizin hazırlanmasına
yardımcı olacaklardı

resûl-i ekrem içerde zırhını giymek
kılıcını kuşanmakla meşgulken,
dışarda toplanmış bulunan müslümanları
sa’d bin muaz ile üseyyid bin hudayr
sahabileri ikaz ederek şöyle dediler

medine’den çıkmak istemediği halde
siz çıkmaları için
resulullaha ısrar edip durdunuz
halbuki ona emir gökten iner
siz bu işi ona bırakınız
onun istediğini yapınız

bu sözler,
medine dışında düşmanı karşılamak
fikrinde olanları
bir derece de olsa yumuşattı
hatta pişmanlık bile duyar oldular
resul-i ekremin zırhını giyinmiş
kılıcını kuşanmış bir halde
evinden çıktığını görünce şöyle dediler

ya resulallah
senin hoşlanmadığın şeyi biz istemeyiz
eğer medine’de kalmak istiyorsan kalalım
sana aykırı hareket edemeyiz

hz. resulullahın cevabı şu oldu
bir peygambere, zırhını giydikten sonra
düşmanla çarpışmadan
Allah onunla düşmanları arasında
hükmünü vermeden
zırhını sırtından çıkarmak yakışmaz

arkasından da şöyle buyurdu
süratle size emrettiğim şeyleri yapmaya bakınız
Allah’ın ismini anarak gidiniz
sabır ve sebat gösterdiğiniz müddetçe
Allah size yardım edecektir

hazırlanan müslümanlar 1.000 kişi civarında idi
sayıca kureyş ordusunun üçte biri kadar
içlerinde sadece yüz zırhlı vardı
orduda üç sancak bulunuyordu
mus’ab bin umeyr muhacirlerin
üseyyid bin hudayr evslilerin
hubab bin münzir ise hazreçlilerin
sancağını taşıyordu

islâm ordusu harekete hazırlanmıştı
peygamber efendimiz atına binmiş
yayını omuzuna asmış ve mızrağını eline almıştı
medine’de yerine
abdullah bin ümmi mektum’u bırakmıştı
zırhlı iki sahabi
sa’d bin muaz ile
sa’d bin ubade önünde
mücahitler sağ ve solunda yer alıyorlardı

islam ordusunun
uhud’a doğru hareket edeceği sıradaydı
topal bir zat olan amr bin cemuh
sefere katılmak için gönlünde şiddetli bir arzu duydu
her zaman peygamber efendimizle birlikte
savaşa çıkan dört oğlu vardı
onları çağırdı
beni de bu sefere çıkarınız. dedi

oğulları, resulullah, senin sefere çıkmamana müsaade etti
Yüce Allah’da seni mazeretli saymıştır dediler
gönlü Allah ve resulullah muhabbetiyle yanıp tutuşan
amr, oğullarının bu sözlerine aldırış etmedi

yazıklar olsun size dedi
siz, beni bedir seferinde
cenneti kazanmaktan alıkoymuştunuz
uhud seferinde de mi alıkoyacaksınız
herkes Cennete giderken,
ben evde oturup kalamam

sonra da doğruca efendimizin huzuruna çıktı
ya resulallah
bu oğullarım, şunu bunu bahane ederek
beni sefere çıkmaktan alıkoymak istiyorlar
allahi ben, seninle beraber sefere çıkmayı
cennette şu aksak halimle dolaşmayı
arzu ediyorum dedi

ve sordu
ya resulallah sen,
benim Allah yolunda çarpışmamı
şehit düşüp şu aksak ayaklarımla
cennette gezip yürümemi
uygun görmez misin

resul-i kibriya
evet, uygun görürüm dedikten
amma Allah, seni mazeretli saymıştır
sen cihatla mükellef değilsin

sonra bu sahabinin oğullarına şöyle dedi
siz, onu seferden alıkoymaya mecbur değilsiniz
onu serbest bırakınız.
umulur ki Allah,
ona şehitlik nasip eder

bunun üzerine amr bir cemuh derhal silahlandı
kıbleye dönerek
Allah’ım…bana şehitlik nasip et
diye dua etti

islâm ordusu seniyye tepesine gelmişti
o sırada peygamber efendimiz
dönüp arkasına baktı

okçulardan mürekkep kalabalık
bir askeri birlik gördü
kimdir bunlar diye sordu
mücahitler, abdullah bin übey’in
yahudi müttefiklerinden
altı yüz kişilik bir topluluk
cevabını verdiler

resul-i ekrem
onlar müslüman olmuşlar mı diye sordu
hayır, ya resulallah denilince
şu emri verdi
gidip onlara söyleyiniz, geri dönsünler
onların yardımına ihtiyacımız yok

redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (10)

5.0

100% (10)

Bir öğrenseler nereye gittiklerini Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bir öğrenseler nereye gittiklerini şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bir öğrenseler nereye gittiklerini şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Murat Kahraman Murâdî
Murat Kahraman Murâdî, @murat-kahraman-mur-d
5.12.2022 12:04:53
5 puan verdi
Selâm olsun okçular tepesinde nöbeti terk etmeyenlere..

Saygılar sunuyorum Üstadım, Allah razı olsun.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
5.12.2022 01:37:56
5 puan verdi
Yüreği evrildi mutlu bir sona
Herşeyi terketmek göründü O'na
İnsandı, henüz can terketmemişti
Ballar balı verildi, gelindi sona

Eğer giden bilseydi.
Eğer kalan bilseydi.
Ölmeyip yaşasaydı.
Yaşayıp da ölseydi.

Allah razı olsun Üstadım.
Allah bereket versin.
Çok saygımla.


deniz_tayanç1 tarafından 12/5/2022 2:06:00 AM zamanında düzenlenmiştir.
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
4.12.2022 23:16:22
5 puan verdi
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim”
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
4.12.2022 22:50:49
5 puan verdi

*** BİR ÖĞRENSELER NEREYE GİTTİKLERİNİ *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL