Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
redfer
redfer

ümit yıkımları

Yorum

ümit yıkımları

( 12 kişi )

5

Yorum

21

Beğeni

5,0

Puan

628

Okunma

ümit yıkımları

ümit yıkımları

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan
Hayat hikayesinin 67.bölümü



daha çok acıyoruz
başkasının ağrısını dayanılmaz bulmayı
ondan öğreniyoruz.
evet, insanlığın yaraları var
apaçık yaralar
kanıyor…
kanadıkça kana bulanıyor dünya
kendisini incite incite tükeniyor insanlık

uzaktadır diye
bigane kalıyoruz dayanılmaz acılara
şehrin soğuk yüzüne baka baka
olağanlaştırıyoruz can kayıplarını
ümit yıkımlarını
her sabah binlerce çocuğun yetim kaldığı yeryüzüne
açıyoruz gözlerimizi

yakıp yıkılan şehirlerin harabe görüntülerine
kül olup kavrulan insanların sayısına alışa alışa
başımızı yastıklara koyup uyuyoruz
uyuyoruz...
uyanık olmanın ağrısını göze almaktan korkarak

bir yerlerde…
bir yerlerde tüm insanlığı uyandıracak
aman Allah’ım.. dedirtecek
bir cümle olmalı sanki
o cümleyi duyana kadar
her şeyi normal sanmaya devam edeceğiz gibi

bize giydirilen deli gömleğine razı gibiyiz
yırtılmalı artık o gömlek
kesip atmalıyız rüyanın akışını o cümlenin ciddiyetiyle
dünya, dünyalığını açıkça gösteriyor artık
şeytanın düşmanlığı apaçık ortada
elçi’nin tarafında olmak
hem acil ve zaruri
hem ağır bedel istiyor bizden

sancılı bir sözün yüreğine göç edelim haydi
o vurucu cümleyi
hz. peygamber’in yanında arama vaktidir şimdi
insanın gizli acılarını seslendirecek söz dağarcığı
onun yanında…
elçilik ettiği söz’ün kalbinde
insanın sancılarını şefkatle hissedecek kelimeler
onun dudaklarında olmalı

acil koduyla dökülüyor heceler nebi’nin nefesinden
o kritik cümle
nebi’nin hira’dan heyecanla getirdiği
hitabın içinde kıvranıyor
ateşli
canlı
aceleci

kalbimize borçlandığımız o şefkat
nebi’nin bir ömür canı pahasına
omuzladığı vahyin nefesine sarılı
yok başka yerde
yok başka kimselerde

*
bedir zaferi
gerek medine içinde
gerekse dışında
müsbet-menfi akisler uyandırdı
her şeyden önce
medine’de ki yahudi ve putperestlerin gözleri yıldı

hatta yahudilerden bazıları
evsafını kitaplarımızda okuduğumuz zat budur
artık ona karşı durulmaz
galip olacak hep odur
diyerek imana geldiler
bir kısmı da
korkularından iman etmiş gibi göründüler
ancak fitne ve fesat çıkarmaktan
yine de vazgeçmediler

medine`de müslümanlar
bayram havası yaşarken
mekke`de müşrikler
tam bir matem havasına büründüler

ebu leheb,
bedir’e katılmamış ve yerine
asi bin hişam’ı göndererek
mekke’de kalmıştı
kureyş ordusu büyük bir hezimete uğrayıp geri dönünce
ebu leheb, ebu süfyan bin haris’i yanına çağırarak
ey kardeşimin oğlu,
halkın işi nasıl oldu bana anlat

haris,
vallahi biz o cemaatle karşılaşınca, bozguna uğradık
onlar da kimimizi öldürdüler, kimimizi de esir ettiler
ben halkı kınamam ve ayıplamam
kır atlara binmiş
ak benizli bir alay süvari ile karşılaştık ki
onlara karşı koymak mümkün değildi

o sırada
hz. abbas’ın zevcesi ümmü fadl ile
kölesi ebu rafi’de orada bulunuyorlardı

ebu refi,
vallahi, o gördüğün süvariler, melekler idi. deyince
ebu leheb hiddetlenip yüzüne şiddetli bir tokat indirdi
sonra da üzerine çöküp dövmeye başladı

ümmü fadl, gayrete geldi
biçare köleyi,
efendisi burada yok diye dövüyorsun.diyerek
bir çadır direği ile ebu leheb’in başını yardı

ebu leheb,
zelil ve perişan bir halde kalkıp gitti
hemen sonra da
bedir mağlubiyetinin gam ve kederinden
ağır hasta oldu
aradan bir hafta geçti
resulullah’a yaptığı şiddetli düşmanlığın hesabını
vermek üzere ölüp gitti

oğulları ölüsünü, iki veya üç gün beklettiler
evinde cesedi kokmaya başladı
hastalığının bulaşmasından korktukları için
kimse yanına yaklaşmak istemiyordu

kureyşlilerden biri bir gün oğullarına
yazıklar olsun size
babanız evinde koktuğu halde,
onun yanına uğramaktan utanıyor musunuz

onlar,
biz, onun hastalığından korkuyoruz deyince
adam… haydi gelin ben size yardım edeyim
yanına yaklaşılacak gibi değildi
onu ne yıkadılar ve ne de el sürdüler
uzaktan üzerine su serptiler
sonra sürükleyerek götürüp
mekke’nin yukarı taraflarında bir yere gömdüler
üzerini taşla kapattılar

esirler arasında bulunan
peygamberimizin amcası abbas
oldukça zengin bir zattı
hz.abbas ,peygamber efendimize
harp esnasında elimden alınan o altınları
kurtuluş fidyesi say.diye teklif etti

peygamberimiz,
hayır, o bizim aleyhimizde sarf etmek için taşıdığın
Allah`ın sonunda bize nasip ettiği bir maldır
onu sana geri veremeyiz

hz. abbas, ya Muhammed
benim ondan başka param yok
beni avuç açırıp da dilendirecek misin
efendimiz
ey abbas, ya o altınlar nerede kaldı

hz.abbas, hangi altınlar
resul-i kibriya
hani sen, mekke`den çıkacağın gün
hanımın ümmü fadl`a teslim ettiğin altınlar
onları teslim ederken,
yanınızda ikinizden başka da kimse yoktu

ey bbbas sen ,ümmü fadl`a
bu seferde başıma ne geleceğini bilmiyorum
şayet herhangi bir felakete uğrayıp da dönemezsem
şu kadarı senin için
şu kadarı fadl için
şu kadarı abdullah için
şu kadarı ubeydullah için
şu kadarı da kusem içindir… demiştin
işte o altınlar

hz.abbas, hayretle,
bunu sana kim haber verdi diye sordu
efendimiz, Allah haber verdi.buyurdu
bunun üzerine abbas, şahadet getirerek
kemal-i imanı kazanıp müslüman oldu
kurtuluş fidyesini ödedikten sonra da
mekke`ye döndü

hz. abbas, mekke`ye dönünce
müslümanlığını izhar etmeyip hep gizli tuttu
mekke`de bulunduğu zaman zarfında
müşriklerin tutum ve davranışlarını
peygamber efendimize yazar
mekke`deki müslümanlara yardım ederdi

bedir esirleri arasında
efendimizin damadı hz. zeyneb`in kocası
ebu as bin rebi de vardı
hz. zeyneb (r.a.) kocası ebu as`ın
kurtuluş fidyesi olmak üzere
boynundaki gerdanlığı çıkarıp
medine`ye gönderdi

bu gerdanlığı hz. zeyneb`e evlendiği sırada
annesi hz. hatice hediye etmişti
resul-i kibriyanın bu güzide kerimesinin gerdanlığını
kurtuluş fidyesi olarak göndermesi
ashab-ı kirama fazlasıyla hüzünlendirdi

peygamber efendimiz de onu görünce
içi burkuldu.gözleri doldu
eğer münasip görürseniz
zeyneb`in esirini salıveriniz
bedelini de geri çeviriniz.buyurdu

bunun üzerine sahabiler
ebu`l-as`ı serbest bıraktılar
gerdanlığı da geri çevirdiler
resul-i kibriya efendimizi
son derece memnun ettiler

redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (12)

5.0

100% (12)

Ümit yıkımları Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ümit yıkımları şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ümit yıkımları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Çerkez Kızı
Çerkez Kızı, @cerkezkizi
25.11.2022 12:42:08
5 puan verdi
HARIKA EMEKLERINIZE SAGLIK SIIR YUREGINIZ VAR OLSUN.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
25.11.2022 01:15:40
5 puan verdi
Hıfzen Minellah.
Evet değerli kardeşim uyuyoruz.
Biz de konforlu bir hayat mı istiyoruz?
Hafizenallah!
Yine güzellikleri tamaşaya açtınız.
Maşallah.
Allah razı olsun Üstadım.
Çok saygımla Üstadım.
GünbatımıerkenBehçetBük
GünbatımıerkenBehçetBük, @gunbatimierken
24.11.2022 23:03:49
5 puan verdi
Çok güzel bir anlatım şiiriydi mısralarınızın bir anlamı vardı şairimiz
Hissedebilmek önemli olan. Sanki bir sonbahar vurgunu gibiydi yaşam. Bu gençliğe emanet edilmiş. Bir vurdumduymaz haldeyiz. Bir kurtarıcı bekler gibi kapı eşiklerinde umutla yaşıyoruz. Elhamdülillah saygılarımla. Örneklemeler harikaydı.
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
24.11.2022 23:03:28
5 puan verdi
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
24.11.2022 22:01:01
5 puan verdi

*** ÜMİT YIKIMLARI *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL