Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
redfer
redfer

bekleyişte saklıydı tüm teselliler

Yorum

bekleyişte saklıydı tüm teselliler

( 11 kişi )

8

Yorum

23

Beğeni

5,0

Puan

895

Okunma

bekleyişte saklıydı tüm teselliler

bekleyişte saklıydı tüm teselliler

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan
Hayat hikayesinin 38.bölümü


gecenin göğsüne yaslı elçi’nin kalbi
serin nefeslerini şeffaf parmak uçları gibi
gezdiriyor boşlukta
mekke’nin ateşli suskunluğunda
nazlanıyor ümitlerin en tazesi
gözlerinin pervazından sızan duru bakışlara
yağmaya hazırlanıyor göğün mavisi

bir siyah, bin siyah susku çöküyor şimdi
mekke’nin hareli yalnızlığına
vahyin sessizliğini de güzel görüyor olmalı elçi
sessizliği de vahiy diye duyuruyor can kulağına çünkü
vahyin kırık hecelerle eğilişi bile
bir başka hüsün şahikası olmak üzere
alışkanlığın tenini çizecek söz
elif-lam-mim” diye

pak nefeslerine eşlik ediliyor gecenin kuyusunda
kilitli dudağında bereketin sessizliği
açılışını beklemedeler
elçi’nin dudağında saklı sevinçli adreslerin hepsi
sığınağı oluyor Rahman’ın sözü
hüzünlerle yoğrulan, korkularla yıpranan kalpler
vahyin tesellisine çağrılı
tebessüm eden her yüz gibi
hep sıcak
hep aşina
hep nazlı


boykotun kaldırılması peygamberimiz’e (s.a.v.)
geniş bir nefes aldırdı
bu sırada peş peşe
islam sinesine koşmalar görüldü
islama gönül verenler arasında
yirmi kadar hristiyan da vardı

kabe’nin yanında
peygamber efendimiz ile buluşan
bir hristiyan grubu
kendilerini Allah’ın birliğine imana davet etti
kur’an okudu
kur’an’ın azameti karşısında gönülleri
islama karşı muhabbetle doldu
gözyaşları arasında yirmisi birden orada
islamiyetle müşerref oldu

hadise, kureyşli müşriklerini
kızdırdı fena halde
putperestlerin müslüman olmasını
engellemeye çalışırlarken şimdi de
hristiyanlar kendi ayaklarıyla gelip
giriyorlardı islamiyete

başta ebu cehil olmak üzere bir kısım müşrik
onların yolunu keserek
bin bir hakaretten sonra
Allah belanızı versin
sizler, bu adamın dediğini öğrenmek için
buraya gönderilmişken onunla düşüp kalktınız
dininizden ayrılıp, ona uydunuz
bu düpedüz bir ahmaklıktır

islamla müşerref olan bu bahtiyarlar
müşriklerin hakaret dolu sözlerine aldırış etmediler
bize karşı yaptığınız cahilliği
biz size yapamayız. dediler

resul-i kibriya efendimiz bir gün
müslümanlara şiddetli muhalefetleriyle bilinen
velid bin muğire
utbe bin rebia
ümeyye bin halef gibi
bir çok kureyş ileri gelenleriyle konuşuyordu
onlara iman ve kur’an hakikatlerinden bahsediyordu

zaman zaman muhataplarının dikkatlerini
canlı tutmak ve dinlemelerini sağlamak maksadıyla
nasıl, güzel değil mi diye soruyordu
o sırada bir hak aşığı çıkageldi
maddi gözden mahrum
fakat mana gözü açık bu zat
hz. hatice’nin dayısının oğlu
ashaptan abdullah bin ümmi mektum’du

kör olduğundan
peygamber efendimizin kimlerle konuştuğunun
farkında değildi
ya resulallah, beni irşat et
bana kur’an okut
Allah’ın sana öğrettiklerinden
bana bir şeyler öğret…
dedi.

efendimizin bütün dikkatini
kureyş ileri gelenleri üzerine
islamiyeti anlatmak için teksif ettiğini
fark edemediğinden
bu arzusunu birkaç sefer tekrarlayıp durdu

peygamber efendimiz bu durumdan sıkıldı
ve rahatsız oldu
onunla pek ilgilenmedi
zira, o her zaman gelip kendisinden
islamiyetle ilgili her şeyi öğrenebilirdi
ancak kureyş müşriklerinin ulularını
bir daha böyle toplu halde bulma imkanını
elde edemeye bilirdi.

onların islamiyeti kabul etmeleri
düşmanlıklarından vazgeçmeleri
kureyş’in toptan müslüman olma manasına geliyordu
işte bu sebeple fahr-i alem efendimiz
dikkatinin dağıtılmak istenişinden rahatsız olmuştu
ve bunu haliyle de izhar etmişti

resul-i kibriya efendimiz
kureyş ileri gelenleriyle konuşmasını bitirip
kalkacağı sırada vahiy geldi
gözlerini kapayıp daldı
abese suresi nazil oldu

Allah (c.c) şöyle buyurdu
‘yanına ama geldi diye yüzünü ekşitip döndü
nereden bileceksin,
belki de o günahlarından arınacaktı.
yahut öğüt alacak
ve öğüt kendisine fayda verecekti.’

‘öğütle ihtiyaç duymayan kimseye gelince
sen ona yöneliyorsun.
onun inkar ve isyan pisliği içinde kalmasından
sen mes’ul değilsin.
sana koşarak gelen
ve Allah’tan korkan kimseyi ise ihmal ediyorsun
sakın…
o kur’an bir öğüttür
dileyen ondan öğüt alır…’

kalplerinden şirkin pisliğini
iman suyu ile gidermek istemeyen
kur’an’ı dinlemek arzusu duymayan,
ondan istifadeyi düşünmeyen kimselerin
islamiyete girmemesi ve nefsini temizlememesi
resul-i kibriyanın üzerine bir mesuliyet yüklemiyordu

onun vazifesi sadece islamı hakkıyla tebliğdi çünkü
ancak, hak ve hakikati öğrenmek arzusunu izhar eden
bir müslümandan yüz çevirmek
ona bilmediği hakikatleri öğretmemek
arzusuna cevap vermemek
işte böylesi ikazı gerektiriyordu

Cenab-ı Hak, mealen şöyle diyordu
konu ile ilgili indirdiği ayet-i kerimelerde
zahir gözü görmese de
kulağı ve kalp gözü açık
hidayet aşığı birini bırakıyorsun da
zahiren gözü bulunan
ve fakat kalp gözü kör
hak sözü dinlemek şanından olmayan
müstağnilerle uğraşıyorsun

bu hadise ve ikazdan sonra resul-i ekrem
abdullah ibn-i ümmi mektum’u
her gördüğünde ona ikram ve ihsanda bulunur
ihtiyacı olup olmadığını sorar
merhaba, ey Rabbimin bana itap ve ikazda bulunmasına
sebeb olan kişi…
diyerek ona iltifat ederdi

rükane bin abd-i yezid
müşriklerin sırtı yere getirilemeyen
emsalsiz pehlivanlarından biri idi
önüne geleni yere çalan rükane,
ne yazık ki,
Allah resulüne karşı beslediği şiddetli kin
ve düşmanlığını yenip
hakiki pehlivan olma şerefine ermeyi
bir türlü istemiyordu

bu meşhur pehlivan günün birinde
hazret-i resulullah ile mekke’nin bir vadisinde karşılaştı
gözleri husumet kıvılcımları saçıyordu
Allah resulü;
ey rükane, sen, kendisine imana davet ettiğim
Allah’tan korkmaz mısın

rükane,
eğer sözünün gerçek olduğuna kanaat getirseydim
sana tabi olurdum…
resul-i ekrem,
eğer seni yere vurursam
söylediklerimin hak olduğuna inanır mısın
rükane,
ya muhammed, eğer beni yıkacak olursan
sana iman ederim

server-i kainat efendimiz
kalk, haydi güreşelim…
güreşmek için kalktılar
mağrur rükane, daha ilk tutuşta kendini yerde buldu
neye uğradığının farkına varamadı ve şaşkındı
derhal ayağa kalktı
ve resulullah hazretlerine bir daha güreş teklif etti
Allah resulü kabul etti
ve rükane ikinci defa kendisini yerde buldu

hayret ve şaşkınlığı biraz daha artan rükane
üçüncü defa resulullaha güreş teklifinde bulundu
peygamber efendimiz yine kabul etti
ve onu tuttuğu gibi yere vurdu

beni yıkarsan,söylediğinin hak olduğuna inanırım.
diye resulullaha söz veren rükane
üç sefer sırtı yere geldiği halde
yine şirkte inat etti.
ya muhammed, şüphesiz sen bir sihirbazsın
benimle yaptığın bu güreşe doğrusu şaştım kaldım
böylece resulullah’tan gördüğü mucizeyi
sihir ithamıyla perdelemeye çalıştı

küfürde direnen rükane,
bu sefer Allah resulünün bir başka mucizesine şahit oldu
doğrusu, ben, seninle yaptığım bu güreşe şaştım kaldım. deyince
Allah resulü,
bundan daha çok şaşılacak olanı da var
istersen sana onu da göstereyim de
Allah’tan kork, davetime tabi ol

rükane,
nedir, o şaşılacak şey
Allah resulü
şu semure ağacını çağırayım
bana geldiğini gör…
rükane
haydi, çağır da gelsin
Allah resulü, azılı müşrikin gözü önünde
semure ağacına emretti
Allah’ın izniyle bana gel…

ağaç emre uyarak, yeri yara yara gelip
fahr-i kainatın karşısında durdu
gözleri faltaşı gibi açılan rükane’nin
kalp gözü hala kapalı duruyordu
bu açık mucizeler karşısında yine küfürde inat etti
doğrusu ben bugünkü gibi
büyük bir sihir
hayatımda görmedim…

sonra da ağacın tekrar yerine gitmesi için
emir vermesini peygamber efendimizden istedi
Allah resulü, ağaca
Allah’ın izniyle yerine dön. diye emretti
ağaç, derhal yerine döndü.
resulullahın kendisine son sözleri şunlar oldu
yazıklar olsun, sana…

hayret ve şaşkınlık içinde kavminin yanına dönen rükane
başından geçenleri ,gördüklerini anlattı
ey abd-i menafoğulları
adamınızla bütün dünyayı sihirliye bilirsiniz
vallahi, şimdiye kadar ondan daha maharetli
bir sihirbazı görmedim.

hak ve hakikati kabul etmemekte
her şeye rağmen inat edenler
bu inatlarında kendilerini teselli edebilmek için
her zaman çeşitli iftira ve ithamlarla
islam davasını küçük düşürmek istemişlerdir
ama, her seferinde
küçülenler yine kendileriydi

rükane daha sonra,
mekke’nin fethinde müslüman oldu
medine’ye yerleşti


hatır soruyor şimdi
‘O seni yetim bulup da barındırmadı mı
adı anılmadığı uzun dönemler oldu.
lazım değildi kimseye.
eksikliği eksiklik görünmedi
unutulmuşluklarda bir yetimdi

ne annesi sahip çıkabildi
ne babası tutabildi elinden.
yoktu ki elleri
kimseye görünmeye değer değildi yüzü
sevilmeye değer değildi
O’ yüz verene kadar
yokluğu kimsenin derdi değildi
O’ varlığa layık görünceye dek

karanlıkta kaldı onca yıl
kimseleri görmeyişi kimseyi üzmedi
O’ bu varlık neşesine buyur edinceye kadar
belli ki emin muhammed (sav)’in
günler geceler süren bekleyişinde saklıydı tüm teselliler
onun yüreğini ince ince yakan
sızının nabzına tutundukça teselli bulacak yetimliği
onun gözlerini göklerde gezdire gezdire
aradığı bir hilal tebessümünün haresinde
susacaktı tüm ağlayışlar

sığındığına biz de sığınıyoruz şimdi elçi’nin
başka hiçbir yere gitmemecesine
başka hiçbir yüze dönmemecesine
başkaca hiçbir vaade
kanmamacasına


redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (11)

5.0

100% (11)

Bekleyişte saklıydı tüm teselliler Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Bekleyişte saklıydı tüm teselliler şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
bekleyişte saklıydı tüm teselliler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
meryemkarapinarr
meryemkarapinarr, @meryemkarapinarr
1.11.2022 10:29:39
5 puan verdi
Tebrik ederim hocam
Efendimize yazdığınız bu hayat hikayesi kaleminizle hayat buldu yine..
Esenlikler dilerim
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
1.11.2022 01:49:22
5 puan verdi
Nebinin her hali rehber.
O nun her hâli velud, her anı önder.
Yaşamıştır örnek olsun diye bize.
Bizler de örneğiz birbirimize.

Rabbimize hamdolsun.
Nebi (sav) selat ü selâm olsun.
Allah razı olsun Üstadım .
İbrahim Değerli
İbrahim Değerli , @ibrahimdegerli
1.11.2022 00:54:29
ANLATIMIYLA, DUYGUSUYLA KONUSUYLA TEK KELİMEYLE MUHTEŞEM BİR ŞİİR OKUDUM.
KUTLUYOR
SAYGILAR SUNUYORUM.
Oğuzhan KÜLTE
Oğuzhan KÜLTE, @oguzhankulte
1.11.2022 00:10:15
5 puan verdi
Koskoca bir emek gördüm ve maneviyat zengini ihlaslı da bir içerik... Yürek sesiniz daim olsun. Saygı ve selamlarımla.
Kardelen çiçeği
Kardelen çiçeği, @kardelenc-i-e-i
31.10.2022 23:40:07
5 puan verdi
sığındığına biz de sığınıyoruz şimdi elçi’nin
başka hiçbir yere gitmemecesine
başka hiçbir yüze dönmemecesine
başkaca hiçbir vaade
kanmamacasına

Yine uzun soluklu harika bir yürek sesiydi üstadım...
Elinize, emeğiniz, yüreğinize sağlık. Sonsuz saygı ve selamlarımla...
Gazi AKKAYA
Gazi AKKAYA, @gaziakkaya1
31.10.2022 23:17:46
5 puan verdi
Kaleminizi kutlarım üstadım yürek sesin hiç susmasın saygılarımla..

TEBRİKLER
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
31.10.2022 20:09:09
5 puan verdi
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
Musa Aslansofuoğlu
Musa Aslansofuoğlu , @musaaslansofuoglu
31.10.2022 19:48:45
5 puan verdi
Yüreğine sağlık üstad muhteşem
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL