1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
471
Okunma

NE KADAR DEĞİŞMİŞSİN
Sevgili, gittin gideli,
ne sende,
ne de ki bende;
hiçbir şey eskisi gibi değil.
Ne sana yakıştırıyorum bu gidişi,
ne de ben hazmedebiliyorum.
Ne dudağındaki buruk tebessümü öpüyor,
ne de gözlerindeki hüznü okşayabiliyorum.
Bazen hayel kuruyor
ve hatırlıyorum.
Nasıl da elektriklenirdi okşadığımda o narin tenin.
"Yapma hınzır.
Bir tuhaf oluyorum" derdin.
Yanıklarında belirgin iyot izleri!
Belli ki,
yine ağlamışsın beni düşleyerek.
Mutluluktan olsa diyor ve dualar ediyorum.
Akıttıysan mutluluktan gözyaşlarını,
dağıttıysan sevişerek saçlarını,
unut gitsin seni nasıl düşlediğimi.
Nasılsa sende değilim.
Nasılsa kaderimiz ayrı yazılmış.
Dert etme.
Ben hikmetine ram olalı çok oldu!
Ola ki karşılasırız bir gün!
O şehla bakıslarını esirgeme benden.
Esirgeme;
o şen şakrak kahkahalarını.
Ne kadar değişmişsin sevdiğim.
Böyle mahzun,
böyle kederli değildin
benimleyken.
Dudakların öpücük izi taşırdı.
Kirpiklerin nemli değildi.
Okşadığımda saçlarını,
sevişmeye hazır bir ..... olurdun.
Ne oldu sevdiğim?
Ne oldu da,
yurduna hazanlar geldi?
Yaprakların sarardı, kasıpmpatılarına çiğ düştü?
Söyle;
bilmiyorum.
Ben mi aşka vefasızdım?
Sen mi aşka ahraz?
Bildiğim,
Hüzün gözlerine yakışmıyor!
No’lursun gül biraz!
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (6)