2
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
520
Okunma

Öte git, ne olur.
Bir kol mesafesi kadar
Yakını... göremiyorum...
Ne sıcaktı elime dokunan elin,
Ne parlaktı omzunun ardından
gözüme batan güneşe rağmen yüzün
Ne kısaydı mesafe ve
ne yavaş akıyordu zaman
Yumuşacık olmuştu anında anksiyetelerim.
Demek böyle şeyler oluyormuş demiştim
İnsan böyle, kayıyormuş sürtünmesiz, asfaltta
Çekinceler fırfırlı pembe elbiseli bebekler gibi
Sevimli ve etkisiz kalı veriyormuş bir anda
Öte git, ne olur.
Bir kol mesafesi kadar
Hala kokunu alıyorum...
Sana doğru eğilen başımın duvar resmine karışan
Gölgesine şaşırmıştım, sonra
Vitrinlerden yansıyan güleç kadına bakakalmıştım
İlerlerken caddede.
Görünmez astronot elbisemin kemerini sıkmış
Nasıl özgür, nasıl kadın,
Süzülü vermiştim çatışmasız
Bu tanışıksız, kalabalık boyut içinde.
Öte git, ne olur.
Bir kol mesafesi kadar
Seni kirpiğimden silkeleyemiyorum...
...
Belki diye iç geçirmiştim o gün,
Bir sütlü kahve içimi kadar,
Birkaç tamamlanmamış cümle,
İki ışıklı kavşak geçişi,
Bir şarkı nakaratı tekrar edişi kadar,
Ya da yine sadece bu kadar...
Gelecek sonbaharda da seninle
Aynı yolda,
Bir milden az, bin rüyadan uzun
Yürüyebilirim.
Öte git, ne olur.
Bir kol mesafesi kadar
Gelme beri
Bunları, sen uzaktasın diye söyleyebiliyorum.
Yan yana, ya da
Belki farklı zamanlarda, adımlayalım burada
Aynı trafik lambasının yanışını bekleyelim
Aynı vaktin güneşinden gözlerimizi kısalım.
Aynı kaldırımda yürürken
Adımlarımızın izlerinden birbirimizi bulalım,
08.10.2022
Serpil ŞEN
5.0
100% (8)