0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
542
Okunma

hangi engizisyon mahkemesinde
kıyıldı düşlerimize
bilmiyorum
ayaz yemiş kelimelerle dillendirebilmek ne zor
benim öyküm bir rivayetten ibaret
belki de
ötekilerin gözünden karanlık bir perde de oynatılan film
yahut
toplum ve hukuk kurallarının ekildiği bir saksıyım
toprağıma ektikleri kadarım
ne daha fazla yeşil
ne daha fazla mavi
beynimi yıllarca sarımsak misali
havanda dövdüklerinden olsa gerek
ben olmayınca hiçliğe koşuyor ayaklarım
zaman tebessüm ediyor
ressamın tualinden
ve hiçliğim kahkahalara boğuluyor
unutmak oysa ne büyük nimet
istemediğim hatıralar yaşlanmaz iken
soruyorum
dünya kimin oyun alanı
fikir otobanından süratle geçip
kimin eds ine takılıyoruz
ölecek olan biz iken!
gözle müzik dinlememizi isteyen kim
kim ki bunlar
çok oluyorsunuz bile diyemeden
sözlerimiz yelpazenin ucundan savrulup gidiyor
’Kelebek cenazesi gibidir kelâma hapsedilen mânâ’
değer kelimesinin değerini kaybettiği çağda yaşamaktansa
bir varmış bir yokmuş deyip
Ay’a merdiven dayayarak
yıldız toplamaya gitsem daha iyi olacak
yaşadığımı hala görmezden gelirlerken
dersimiz cinayet...
5.0
100% (3)