3
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
926
Okunma

güneşin çıkınında
soğuk şehir
felçleşmiş duyguların
küçük sesler korosu sarhoş
kanlarında mayalanan
utançsızlık
renkli konfetiler eşliğinde
yıldırım gibi geçiyor
mermer yüzlülerin hayalarından
merhametten müstefid
arsızların
içleri rahat değil
sinir uçları teyakkuz halinde
gülücüksüz meczuplar
gövdelerini vestiyere bırakıp
gönül açlığına girmişler.
dahası yok
ötesi yok
berisi hiç olmadı..
bu zamanda ele saygı
kesik dillere gebe.
denizde koşsan
karada yüzsen
nankörsün..
devir
ruhlara su katma ayini
düzenliyor
tenleri acı
gözleri kevgir
boyunları fıtık
kolları ahtapot
çoğu Firavun!
kikirderken tecavüz
insanı insandan kopardılar
ne su kabul eder
bundan sonra
ne toprak!..
güneşin çıkınında ki
anneleri bu kez
teknoloji tekmeledi
doğurmaya değil öldürmeye
ant içtiler..
utanç mevsiminde
insan eti çiğnemek
serbest..
5.0
100% (8)