0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
135
Okunma
savruldu
hışır hışır bir rüzgar
gözlerden gönle giden
erkek
kızıl saçlı şeytana sokuldu
saniyeler içinde kum dünyayı bürüdü
ertesi gün
bir şizofren gibi
o dilsiz deyimleri
bu kentin aşk dolu boşluğuna bıraktık
gönül indiriyor
ipek perdelerini
kaburgalar soluktan
alçalıp yükseliyor
günü görmeyip geceyi anlamadan
taşlara çarpacak baş
söyle neden bekliyor
seslerle karanlıklar bu uzanan kollarda
ağaç karartıları loşluklarda yürüyor
boşuna çekilir derin derin nefesler
gene sessiz sessiz akıp gider
parçası olamadığım kırık dökük öyküler
5.0
100% (1)