0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
299
Okunma
Gök gürültüsü, kızıl kılıç
Öfkem sanki Kızıl Han’ın
Öç tutkusu gözlerimden fışkırır
Aşırıya kaçan arzular sapkın
İlkel dürtülerin zararı, bu yüzden saldırgansın
Suçlu ara kendinle savaşında
Huzursuz kalp, etkisiyse endişeye kurban
Gecenin dehlizinde yan tetikteyken kafa
Bezdirirse zaman hızlıca bir şeyler sar
Resimler, sesler her algında yüreği dağlar
Ritimler düz çizgi, sadece karanlık var
Uçurumdan atla veya bir mağaraya saklan
Uykularından kaçarken kabuslara rastla
Manzaramda silahlı kovalamaca
Zihinde bir travma bırak
Derin izler zihnimde ilzam çocukluktan
Beyinde hasar, genzimden kustum bir hayat
Geçmişi anımsa bir hipertimezi gibi
Gezegenim bir bataklık sanki berzah alemi
Ruhumda bir ton ağırlık, kehaneti önsezim
Prekognisyon anı bir nevi histeri nöbeti
Divinasyon sürecindeyim, algım yerle bir
Ego veya kibir değil bende ki
Bir psikotik sanrı, grandiyöz yetenek hezeyanı
Her şeye hükmetme saplantısı
Zihnim bu metropolün kalabalığında yapayalnız
Bir çift kulaklıkla kopardım bağlantıyı
5.0
100% (1)