4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1076
Okunma
ONURUMU KURŞUNLADIN
Seni görmekmi yoksa görmemekmi daha çok üzüyor bilemedim
O nasıl gelişti öyle diye yazmıştım, gidişine akıl erdiremedim
Hala susuyorum, gönlüm tutuldu, acıyor
Görmemeye çalışıyorum ama varlığını hissetmek bile varlığımı boğuyor...
Biliyorsunki gelirsen başım doğrulmaz bakmam, bakamam
Senin yüreğimi yaktığın gibide yakmam, yakamam...
İçime cehennem koymuştun çekingen gözlerinle
Cehennemini cennet edemedim, kan biriken gözlerimde...
Hep kaçtım senden, hep kaçacağım
Kalabalıklarda karşıma çıkma ihtimalin var diye
Görürsem, gözlerin gönlüme değer diye
Yine derdine düşerim diye, yine severim diye büküyorum boynumu
Biliyorsun hak etmediğimi ama nasılda kurşunladın onurumu...
Ne kaldıki bende ben her şeyimi sana sunmuştum
Verilen aşk geri alınmaz gülüm, sen bu Çobana prenses olmuştun
Senin için silmiştim her şeyi ve herkesi
Sözde korkmayacaktık, görmeyecektik ayrılık kafesi
Şimdi beni ağlattığın o mahpustan duyamazsın
Kalemimin sesini ve satırlarıma düştüğüm seni...
Tertemiz sevmiştim, tozsuz, dumansız, çamursuz, yalansız
Uçurumdan itilirmi insan, birde sırtıma hançer sapladın vicdansız
Vicdanın olsa ağlarken kıyabilirmiydin bana
Hangi heyecan benden daha çok tesir etti sana
Gittin hiç düşünmeden, hiç üzülmeden beni üzdüğüne
Bense seni üzmemek için yuttum zehrini her gördüğümde...
Hiç böyle susmamıştım ben kimse susturamamıştı
Kimse gönlümü sallayamamış ve dahi kusturamamıştı
Anladımki şiirlerimden gitmeyeceksin, o halde seni kovuyorum
Kolay sanma bu kovuşu, içimi parçalıyor ve acıtıyorum
Verdiğim sözleri hiç yemedim sonuna kadar sözüm sözdür
Kovduğuma bakma gülüm senin aşkın benim içimin ateşidir, közüdür...
28 Ağustos 2006
Çoban m.y.b