1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
585
Okunma
Yıllar sıkıntıya sokar adamı
Sırlar yıkıntıya uğratır zamanımı
Yıprattım kendimi bir hayaletin peşinde, neden hala yılmadım ?
Hızla sardı eksenimi bunaltı
Birden geldi anlayamadım?
Uykularım kaçtı,
Seneler öncesinin bulanıklığı ruhumda derin izler bıraktı
Her gecemi çaresizlik dağladı
Tepkisiz seyrettiğim hayatım yarınlarıma kan sıçrattı
Koparmışken tüm gerçeklikten bağlantını yüzüme amansız hüzünler çarptı
Hiç olmamış gibi yaşamanın bedelini en güzel yaşlarım karşıladı
Bu kadar yol arşınlayıp, aşmamın bir anlamı olması lazım derken yazgım bir kenara fırlattı
Evrenin denklemini çözmeye kalkma
Terk edilen gemiye dönmekte var
Geçmişi yâd ederken sönen hislerin yükü yakar
Kirlenmiş ellerin pislikten çıkması kaç seneye mal ?
Bir ömrü heba etmişken kazandığın tonla kahır neye yarar?
Sorgula sordukça, oluru imkansızken nasıl bir çaresizlik bir yol aramak
Sorunum insanlıkla, doğrusu vicdansızken yakınmanın dehşeti dayanılmaz ıstırap
Korkusuzca imtihanın üstüne giderken nedir bizi sakındıran?
Boğazıma batmış güneş hangi sabah doğacak?
Her gün bir umutla kalkıp bir acıyla yatmak gözlerimde büyüyen haraza
Sen gül, bizi kuşatırken hınç, gazabımızla karşılaşma
Şükür et ve kanaat getir kuş kadar kazanca,
Benliğini alırken bu düzen yok bir derman ufukta
Hiç bir faydası yokken asla uzatıp oraya buraya manasız bir öfke saçma
Hangi vakit gelecek hakkımızı alacağımız duruşma?
Nasıl kurtulacağız, bu curcuna çekerken karanlık ve derin bir kuyuya?
5.0
100% (3)