AKDENİZ BAHARI GÜZEL
Yeşil göz... Hoş bakışlar... Ve endamlı yürüyüş,
Gel de çöz...
Narin ten, kumral saçlar, bir kayboluş bir görünüş.
Hepsi Güzel’e özgü hepsi Güzel’den mülhem
Niçin bu kadar övgü ?
Dilimden döküldü canım nedenini ben bilmem.
Rüyalarıma girse sanki hûrî sanırdım
Eğer bir kız olsaydım çekemez, kıskanırdım.
Vergi almak gerekir eşsiz afetliğinden
Hamuru yoğrulmamış kavga, gürültü, kinden.
Masumluğu aklıyla birlikte sunuyorken,
Seyre doyum olmuyor hayaller kuruyorken.
Tıpkı bir masal gibi...
Çözmek gerek Güzel’i...
Hem arkadaş hem sırdaş, kalpleri ısındırır
Kitaplarda okunan prensesi andırır.
Geçmişte yaratılmış, bugünde yaşar sanki
Öyle şirin, öyle hooş şiir dolu insan ki ,
Sevilen nağmelerden izler taşır inan ki.
Aaaahhh Güzel !!!
Özlediğim şehirin hasreti sende gizli
Önyargılardan uzak sohbette sizli bizli
Nüfusu Marmara’dan yaşayış Akdenizli.
Bak Güzel !!!
Dişi Hızır misali her şehirde sen varsın,
Düğünlerde gelinlik, Uludağ’da ak karsın
Bebeğisin Bursa’nın, Balıkesir ve Kars’ın.
" Nazım " şiirlerinin nesir havası dilber,
Bilmem hangi şanslının alınyazısı Güzel
Seni yakar bitirir sıladan uzaklığın,
Beni alır götürür tebessümün, saflığın.
Kansın sen... Ten içinde cansın sen,
Asırlık sevdalardan tüten heyecansın sen.
" Güzel " özgür bir bülbül, barınamaz kafeste
O’nun söyleyişleri bence en güzel beste.
Sen özlemsin, tutkusun, doyulmaz bir uykusun,
Çok yakın zannedilen sonsuzluğun ufkusun,
Ve bana uzuuuuun uzuuuunn
Mısralar yazdırırken her sözü ince ince,
Sana okutacağım bu şiiri... Gelince...
Düşünürüm var gücümle
Yazdığım şu birkaç cümle
Sabahtan doğacak günle
Acep hüzünlerini bitirmiş midir çoktan ?
Tek dileğim budur Hakk’tan...
Arkadaşım ve sırdaşım,
Söyle şimdi,
Gelip geçici derde değer mi ki üzülmek,
Hayata hayat katar en mutsuz anda gülmek.
Yılmam artık, aldırmam ki...
Vursun, geri çekilsin, dalgalar kıyılardan,
Ne yıkar beni yokluk, ne kibirliyim var’dan.
Takmadığım saatim sabah akşam ilerle,
Vakit geçmiş ne yazar, Ohh konuştum Güzel’le


YAHYA TOPAL
1997
KIRIKHAN / HATAY