DELİ GÖNLÜM

Yol değil, bu deli gönlün gittiği
Beni, eşe dosta güldürmek ister
Söze kulak asmaz, vardır bildiği
Saçlarımı, tel tel yoldurmak ister.

Yüz bin defa dedim : " Gel uslan biraz ! "
Hiç iflah olmadı, eyledi garaz
Başından ayağa, uğrasın maraz
Neşeli yüzümü, soldurmak ister.

Kâh gezmeyi seçti, kâh eğlenceyi
Sarhoş olmuş sanki, görmez gerçeği
Umursamaz asla, doğru bir şeyi
Yumruğu, sineme vurdurmak ister.

Şu çimenler, kuşlar, mavi denizler
Kıymet bilen dostlar, tebessüm yüzler
Kor aleve döndü, içimde közler
Beni, sırdaşımla kırdırmak ister.

Bir dert ortağım yok, yalnız yaşarım
Kader tünelinden, gelir geçerim
Bazen adımlarım, bazen koşarım
Azrail, kefene sardırmak ister.

Ardımda onca dert, onca fırtına
Dünya değmez imiş, vardım farkına
Uğraşıp durduğun malın mülküne
Mahkûm eder seni, öldürmek ister.

Mevsim fark etmedi, yüklendim cana
Şaşırdım, darıldım birçok insana
" Elveda " diyerek bakarken cama
Sohbet, muhabbeti sürdürmek ister.

Dökülen saçlarım, hantal bedenim
Yol aldım huzura, sen kal kederim
Dingin bir şehire, varmak dileğim
Beni, prangayla durdurmak ister.

Nihayet anladım, Hakk’a varmalı
Terbiye etmeli, nefsi ve eli
Ardında, bir büyük muhabbet seli
Bırakıp, ömrünü doldurmak ister.

Yahya TOPAL
(Topaloğlu Tatlıcılık)
Kırıkhan / HATAY
03.02.2023