17
Yorum
45
Beğeni
5,0
Puan
624
Okunma

hayatı bütün çıplaklığı ile
duygulara dökmek adeta marazi bir zevk
daha enteresanı
bozuk bir para gibi manasız
deli hırslarla doluyum
derin hıçkırıklarla sarsılmış
bazen kuşlar kadar özgür olmak geçiyor içimden
ne zaman kanat sesi duysam gökyüzünde
üşüyor ellerim
sıkışmışken bir sancının namlusuna
bin bir karanfil açıyor yüreğimde
iki bulut arasına salıncak kurup
türküler söylüyorum
etrafta sabah rüzgarı
güneşin doğuşu ile kızıla boyanıyor ufuk
toprak kokan her şeyi koklamak
ne ulvi bir armağan
aslında susamışım
su içiyorum kurnası kırık bir çeşmeden
çeşmeden akıyor su
ateşli göğsümü serinletiyor her damlası
dirseğimin üzerine abanarak
bırakmışım dudaklarımı suyun akışına
üç-beş damla daha yabana gitmesin diye
buzdan bir acılık siniyor yüreğimin dibine
ha babam içiyorum
sonra yapraklarım dökülüyor mesela kırık dal uçlarından
7,65 kırıkkale tabancasına kurşun olup, vınlıyorum
içimde bir kaç özlem ölüyor, sönüyor yıldızlar
anamın dizlerine kapanıp
küçük bir sabi gibi ağlıyorum
kurşun dökülüyor başımın üstünde
kurşunlar vuruyor beni pusuda
ciğerlerim kurşunlar eritiyor
sonra dörtnala koşuyorum
hem de nasıl bir koşuş
dizginlerim ehliyetsiz bir jokeyin elinde
her bir engelde apansız düşüyorum
notaları fi yıllardan kalma bir şarkı çalıyor
ruhuma üflenen sesler dünyaya küsmüş
nikotin kokusu sinmiş sözler demliyorum
kor bir ateşte onca kırık kelime
kemanın paslı teli anlamsız gıcırdıyor
uzanıp tüm kentin sessiz sokaklarına
tekmeliyor gecekondu duvarlarını
hüznün her türlüsü
başıboş heyecanlara maruzum
benliğimi sarıyor güçlü bir titreşim
sinirlerim harekete geçiyor
akortsuz ruh haletim melankolik
hep hüzün çalıyor
mevsimler, renkler, çiçekler
şehrin bütün kadınları
ve ben
yeni doğan bir güneş gibiyim
aydınlık , çiçek çiçek eşiğime yağsın istiyorum
istiyorum pırıl pırıl aydınlansın odam
sinemin her köşesi kıvılcımlaşsın istiyorum
güvercinler gibi kanat vurayım bulutlara
uçup gideyim istiyorum
görülen hep benim
elli seneden beri hep berrak aynanın sırrında
seyredilen her manzara benim
önceki baharlardan kalma tılsımlar yaşıyorum
her adımla biraz daha yaklaşıyorum
seneler önce kaybettiklerime
bazen bir deli rüzgar esiyor benden
içimdeki acıları delip geçiyor
tozutuyor kömür karası düşlerimi
alevleniyor yürekteki yangını yeri
sonrası bir cehennem
içimde volkanlar patlıyor
yanıyorum yeniden
yeniden lavlar püskürtüp
ümitleri kaybolmuş hayat benimkisi
şehrin bir parkında bir heykel gibi
bir zafer anıtı gibi dikilmiş
kendinden başka hayranı olmayan
unutulan zaferler kadar
yapayalnız
redfer
5.0
100% (27)