7
Yorum
35
Beğeni
5,0
Puan
1426
Okunma
taşta taş
yoksul, bakıp ırmağın altlarına
yazı tabletlerinden beri
ya da çürümüş kımıldamadan her şey
ruhumun zevki, huzursuz
bundan ötürü
tahtaya vurdum, doğanın tenine, revnak yıldıza
karanlığın çektiği en koyu dip
beni de sakla
yılanların hüküm sürdüğü bu mevsim.
sessiz mozaik, mezar başları
bir ağıtın yakılmasıyla
gördüm diyorum
ceylan başları dağınık
ve dramatik
tanrım bağışlanamaz suya ket vuran el
orada,
telkarı gibi her renk, sessiz ve teşne..
gövdemin içinde
gökyüzü, yeraltı, yeryüzü
ben de sizin parçanızım, sökülüp oraya bakıyorum
haftanın ikinci günü
nerede benim yağmurum tanrım.
uyudum, yüzümüz bir motif gibi
su biriktirdim, içim dökülsün
bu ağaçların ruhu
bu toprağın ölüleri
ömrüme dokunur ve çanlar çalarken
uzuyor kenarına oturduğum bahçe
tanrı çekiyor beni…
5.0
100% (9)