12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1336
Okunma
tuz dök ihanetlerin üstüne
ister inan ister inanma
hüznünden gelecek yaş gözlerin yerine
ve bir müddet sonra inanamayacaklar
karşılarında duran bu cengavere
sonra maviler çatlayacak
tercümanlığa soyunacak gök içine
lakin ağlamak ardında kaldı artık
o yelkenliye bindiğinden beri
vakitsiz bir gün doğumu ümit etmek için belki de
terkettiğin o kusursuz sevgili
gerçek bir izdüşüm probleminde
buldu aslını senin inanmazlığın eşliğinde
tuz dök ihanetlerin üstüne
bak hüznünden süzüldü kusursuzluk
o süzgeçte parlayanlar bilyelerin belli ki
ya süzgeci elinde tutup ağlayan çocukluğun
yoksa üzerinde ki o çamurlu gömlek
tozpembe güneşinden kalan tek yadigarın mı
tuz dök ihanetlerin üstüne
ve merak etme zarar gelmez o çocuğun bakışlarına
ağlamayı barıyorsan hala
birgün elbet yıkanır yüreğin
ve yeniden dikersin gökyüzünü
nisan yağmurlarında çember çevirirsin...