Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
Oğuz Can Hayali
Oğuz Can Hayali

ÖZGEÇMİŞ (16)

Yorum

ÖZGEÇMİŞ (16)

( 1 kişi )

2

Yorum

8

Beğeni

5,0

Puan

495

Okunma

ÖZGEÇMİŞ (16)

İstanbul, Fatih Camii’nin arka alusuna paraler sokakta, Şeyh-ül İslam Hayri Efendi İlk Okulu‘ndaki 4.ncü sınıf öğretmenim Sayın Züheyla Tansu Hocama „24 Kasım Öğretmenler Günü“ armağanıdır.

"Açta, muhtaçda olsan ekmek çalma!"()
Demiştin.
Küçüktüm ufacıktım,
dinledim sözünü "doğru" kaldım.
Çalıştım çalışmaya, çekmedim kopya, kimseyi aldatmadım.
Hani adil idi doğa, eşit ve hürdü İnsan?
Kuralları vardı dünyanın herkesin uyacağı, mutlu kalacağı?
Şimdi açım, muhtaçım?
Hani benim payım, nerede mükafatım?
Neresi eşit bunun, ben niçin başkayım?
Çantamdan aldığın mavi hayellerimi, pembe bulutlarımı, yalan hikayelerimi
geri isterim öğretmenim.

"Söyleme yalan, hakkın olmayanı alma, din ve devlet huzurunda sahtekar olma!"
Alan-aldı, çalan-çaldı, bana "Hiç" kaldı.
Hani benim elimden aldığın sopası eğri tel-teker demir çemberim?
Ver beri, yuvarlayıp-iteyim,
kaçırdıklarımı geri çekeyim öğretmenim.

"Sırana rağzı, sabırlı ol, isyan etme, yalana, falana-filanada kanma, günahtır!
Haklının-hakını da yeme, yeteneğin ile yetin!" Demiştin.
Ne kadarmış benim Yeter’im, hala çekerim?
Sanada pek çoook çektirdim, bilirim.
Yinede geri vermediğin kovboy kitaplarımı, şapkamı, tabancamı ve meşin eldivenlerimi,
acısı beni yakan güneş merceğimi,
kibrit kutusunda beslediğim hamam böceğimi
geri isterim öğretmenim.

Tahtada tebeşir-mi-kara, cetvel-mi-eğri, gerçek-mi-yalan, rakamlar-mı-sahte?
Anlayan-anladı, ben hâlâ anlamadım.
Herkes yükseldi, ben niçin "Beter" kaldım?
"Her Suçun Cezası Var!" Diyerek elimden aldığın;
Kuş vuran-cam kıran lastik sapanımı, şeytan uçurtmamı, çakımı-çakmağımı,
güneşi yansıttığım dikiz aynamı
geri isterim, ver öğretmenim.

"Küçüklerini sev, büyüklerini say, zayıfı kolla, çık zorbaya karşı!"
Öğretmeninden öğrendiğini bana ilettin.
Doğru olmaksa, aldatılmaksa kaderim,
suçum neki benim?
Ben şimdi çocuklarıma ne diyeceğim?
Neredesin, ne eylersin, ne yaparsın, meraklarım?
Nerede benim döndürdüğüm fırıldaklarım?
Kırmızı zarlarım, kaşıntı tozum, su tabancam, rüzgar gülüm?
Şimşir topaçım, fare kapanım, ağaç bıçağım?
Hepsini tek-tek geri isterim, ver öğretmenim.

"Her inişin bir çıkışı var, seçme kolayı!
Dünya yuvarlakdır, dengeler doğayı!
Mesela kaldıraç;
Yük-kolu ile yük, kuvvet-kolu ile iş, emeğe hizmet etmeye eştir,
mesele desteği koyacağın yeri bilmektir!" dedin.
Peki,
kim iter-kakar "bir o yana, bir beri“ bu desteği,
niçin çeker kendine bozar Dengeyi?
Eşitliğin de "Çeşidi" varsa,
dünki doğrular bu gün eğri çıkarsa, nasıl anlayacağım ben şimdi seni?
Demek ki çoktan çekmişim cezamı;
Kağıt uçaklarımı, futbol topumu,
kılıç-kalkan, yay ve okumu,
esans kokumu
geri isterim ver öğretmenim.

"Verdiğin kadar al, olduğun gibi kal!
Kibirli olma, fiyaka yapma, caka satma, kavga çıkartma, hava atma!
Doğru kal! Adillik ve dürüstlük devadır her derde,
kilo-litre-metre eşit birimdir her Yerde."
Dedin.
Tarihin tekrarı "Aptallık" değil de, tecrübeyse,
kanun ve kural ölçü ise matamatikte,
ben niçin şimdi Eksi’yim,
nerem eşit benim?
Sönüp-solup elimden zıplayıp-kaçan renkli balonlarımı,
lütfen şişirde-fırtlat, geri gönder öğretmenim.

Severse iki gönül, aşıksa ve kavuşamıyacaklarsa birbirlerine,
birileri bu sevdayı bile-bile ayıracaksa,
Kardeş, aile, komşu; Beton duvar, çelik-çit, tel-sınırlar ile bölünecekse,
ve
milliyet-din-deri renkleriyle sınıflandırılıp;
Birinci, İkinci, Üçüncü Dünya diye raflanacaksa insanlık,
ben "Eşitliği" beklemekten bıktım artık!
İki kişi ağlarken üçüncü gülecek, dördüncü küsecek, beşincisi sevinecekse…
Neresi eşit bunun?
Güneş gözlüğümü, altın kolyemi, hacı yüzüğümü,
püsküllü tesbihimi, patlangaç, çuvaldız ve kıskacımı
geri isterim öğretmenim.

Hayat
kader, kısmet, talih, şanssa,
umut kırılmışsa, bölünmüşse savaş ile barış arası,
parçalayıp-sömürmüşse biri diğerini…
Suç benim mi?
Yitirdiğim çocukluk yıllarımı
gel-beri-ver
öğretmenim.

1.inci aç iken,
2.nci göbek salar,
3.ncü çanak tutar,
4.üncüler bal tutup parmak yalarsa!
5.incinin kulakları duvar, dili kör, gözleri susarsa!
6.ncı yalancı,
7.nci fırsatçı,
8.inci yağ yakan,
9.uncu fesat sokan,
10.uncu madik atan,
11.inci kına yakan’sa...
Nerede benim cam misketlerim?
Yutuldum,
hepsini geri isterim,
ver öğretmenim.

(
) ÖZGEÇMİŞ 3 şiirimden aynen alınmıştır.

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Özgeçmiş (16) Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Özgeçmiş (16) şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖZGEÇMİŞ (16) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
SERPİL ŞEN
SERPİL ŞEN, @serpil-sen
24.11.2021 15:19:52
5 puan verdi
Sizi okumak onur.
neneh.
neneh., @neneh-
24.11.2021 06:13:23
Muhteşem!..Saygıyla..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL