ümit diye uzağa düşme sufi
günahlardan uzak kendine sığın
nasıl bir yaratılış sırrı gizli evveline bak
cevherinden tecelli eden esrarı düşün
hayalinden geçenlerin her bir belirtisi
içinde neşvünemada
yoksa çürür
hüsrana uğrar heba olursun

keşf ve tecelli hallerindesin sufi
tatmayanın bilmeyeceği
yaşamayanın hissedemeyeceği
zuhur eden hisler iç dünyanda
marifetullaha ulaşmanın en yüce yolundasın
adeta aşikar kılınmışlar sana
ezelden ebede kadar
ruhi buhranların yalnızlığındasın

gayyanın atmosferinde nefesleniyorsun sufi
arızi duvarların şimdi yıkılacak
mücerred lafızlarına intikal edecek
kalbe tecelli edecek nurlar
hadiselerin hareketini düşün
farklı makamları
farklı isimleri düşün
nuru’l-envar kalbinde ışıdığı müddetçe
kirlilikten, pastan salim olacağını düşün

cümle mahlukatın en şereflisi sufi
iman ve şuur ehli kalplerin rabbine sığın
cemadi, nebati, hayvani her şeyin
insani, ruhani ve nurani herkesin
yegane sahibi Rahmana sığın
bütün alemlerin Rabbine sığın
her bir nurda birçok tecelli göreceksin o dem
zuhur ve feyz sahnesinde
ışıktan sütunlar kalbine intikal edecek

bağrındaki sevinç arzusunu uyandır sufi
görülemeyen nice şeyler göreceksin göğsünde
kalbine bir olan Yezdan tecelli edecek
teveccüh edecek risaletpenah
kör ehremen kavrulacak
külleşecek
közleşecek
alemin tekevvün bulacak ol demeyle
arazların yenilenecek
şekillenecek

perdenin ardındakini ifşa etme vakti sufi
ilahi perdeler bir ihsan Allah dostlarına
lütufkar bir tenezzül
kandıran bir damla su
dudağın susuzluğu
damağın susamışlığı
bir damla duru suda yeniden tebarüz edecek
bir vecd hali yaşanacak
kün hitabıyla güzelliklerin adresinde

dünya hazinesi üzerinde geçicisin sufi
bir hiç yere onca isyanın
aşkın, sevgin, tutkun
enfü-si hallerin
afaki zuhurların
ruhundan tecrit edilmiş ümitlerin
aşk şarabı içip mest ol
gül bahçesinde sevgiliyi gözle
parıldayan ışığı seyre dal
sırrına er tecellilerin
sen güzel olunca alem de güzel olacak

sonsuzluk vadeden doğumlar çile ve ıstıraplıdır sufi
otuz dokuz derecenin tabii ikliminde
göğsün biteviye inip kalksın
nar-ı hicrinle
ciğerlerini yaksın her parça ateş
suya hasret çatlasın toprakların
her kahrın arkasında bir lütuf
her celalin ardında bir cemal peydahlansın
vecd ile kendinden geç
mahallin cennet olsun

ahiret hazinesi üzerinde ebedisin sufi
Rabbin cemalini ayan görürsün bi-hamdillah
her cenahtan cananı görmek lütfuyla
gönlün parlar .
zatı birdir
canı sırdır
vardır sende saklı gizlidir
hep ru-yi Mevla’dır
yardır sende


redfer