Telleri çıkmış bir şemsiye ile
Aptal ıslatan altındayım
Dans mı etsek?

Dünyanın yarısı hiç zeytin yemedi
En az üçte biri gece hiç denizde yüzmedi

Ben de kalkmadım oturduğum yerden epeydir
Hevesim aksimi ittiremedi.

Hava kararmadan yandı sokak ışıkları
Islak ayaklarım parlıyor
Şarkı çalıyor radyosunda uzak bir kır kahvesinin
Dans mı etsek?

Bizi hiç anlamayanlarla konuştuk
Çenemizden çok kalbimiz yoruldu
Ayna bakışına körler sardı etrafımızı
Çarpa çarpa ihtiraslara
Kırıldı kollarda şıngırdayan mutlu bilezikler

Gel,
Tut elimi, elim yüzünden kuru
Şemsiyemin yarısında bir ırmak
Dans mı etsek?

Taşların arasındaki çamurla kirlenmekten,
Şemsiyenin sallanan tellerinden,
Dünyanın bozuk düzeninden,
Sineklere bile verilmeyen adaletten…
Gök gürültüsünden,
Kötülük örüntüsünden…
Birbirimizden…
Dokunmaktan…
Sevmekten…
Şu şemsiye ile
Aptal ıslatan altında,
Korkmadan,
Dans mı etsek?

Gel,
Şarkı bitmeden,
Bulut gitmeden,
Göz kapağının ıslağı içine geçmeden…
Tut elimi, elim yüzünden kuru.
Dans mı etsek, dünya dönüyor,
Başım dönüyor,
Sadece an durdu.

Dünyanın yarısı hiç gerçekten sevmedi
En az üçte biri yağmurda dans etmedi.

Gözüm gözlerindeki cümleleri diziyor
İçimde yalancı umutlar gerdan kırıyor
Şarkı çalıyor radyosunda uzak bir kır kahvesinin
Sarılsak mı sıkı
Aptal ıslatan altındayız
Dans mı etsek?


11.08.2021