Madem tekrar geriye, sen dönmek diliyorsun
Karşımda hep boynunu, bükeceksen öyle gel
Ben, eski ben değilim, sen bunu biliyorsun
Karşımda bir ömür diz, çökeceksen öyle gel

İhanetini her gün, başına kakacağım
İçimde yanan közde, senide yakacağım
O yüzüne her zaman, nefretle bakacağım
Bitmeyecek kinimi, çekeceksen öyle gel

Dilimde hep intizar, beddualar olacak
Her sözümü duyunca, gönül gülün solacak
Her yüzüme baktıkça, gözün yaşla dolacak
Yaşını hep içine, dökeceksen öyle gel

Yüreğinden vuracak, dilimdeki her hece
Bana ettiklerini, göreceksin böylece
Boğazında bir yumru, ömür boyu her gece
Ağlayıp ciğerini, sökeceksen öyle gel

Vicdanın olacağım, şu perişan hâlimle
Göğsüne hançerleri, sokacağım dilimle
Bütün ümitlerini, yolacağım elimle
Kalbine yeni ümit, ekeceksen öyle gel

Her günün azap dolu, her anın büyük çile
Yaptığına karşılık, bunlar sana az bile
Tek söz demeyeceksin, çok şey gelse de dile
Otuz iki dişini, sıkacaksan öyle gel

Sen haince giderek, neler açtın başıma
Bilerek zehir kattın, ekmeğime, aşıma
Boynumu öne büktün, acımadın yaşıma
Başını eğip öne, bakacaksan öyle gel

Bana ettiklerinin, ödenmez ki vebali
Sayende yaşar oldum, yarı meczup bu hali
Hep içine patlayan, kızgın volkan misali
Sen kaynayıp içine, akacaksan öyle gel

Bir hayalin peşine, düşüp nasıl aktıysan
Alnıma kara sürüp, dönüp nasıl baktıysan
Ateşlere düşürüp, beni nasıl yaktıysan
Benim gibi kendini, yakacaksan öyle gel

Kabuslarla doldurdun, her gördüğüm rüyayı
Virane ettin bana, huzur dolu yuvayı
Acımadan sen yıktın, şu başıma dünyayı
Sende kendi dünyanı, yıkacaksan öyle gel

Erhan DOĞANAY