7
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1052
Okunma

Bu ne hüzün be eylülüm
Renkler bizi bıraktı.
Dudaklarımızda bir ıslık,
Sanki Kenan illeri kapımızı çalan.
Yolumuzu kesti hep içimizin cakası
Taradı hayat tek tek çözüp,
Tel tel saçlarımızı...
Hayat bu ya, ya bağırdı ya sustu.
Yerimizi bulamadık.
Susarak soyledik biz bir çok kelimeyi.
Belki de bu ,
Biraz kaybolup biraz bulmak kendini
Kapısından geçerken kaybolduğum,
Bir balıkçı lokantası,
Dilsiz gönlümün şu an,
Her coğrafyası.
Kuzey rüzgârlarıyla müfrezeler
Su altı serenatları eritti bizi.
İskelenin üzerinde kırlangıçlar,
Bir tek onlar dilimizden anlar.
Balık çırpınışlar,
Bir kaç ışık yılı, sırtımda taşıdığım anılar.
Ahh dilsiz acılar
Okunmuyor uğultusu.
Yüreği ağzında hepsinin.
Hava keskin,
Üstüm başım eksildi.
Parmaklarımın arasından
Nice soğuklar geçti.
İnsan saramadığı yaraları
Ah... der susarmış.
İz bıraktı aşk dövmeleri.
Aktı bir kere deli bakışlar, içimize aktı.
Ateşi başka dumanı başka ,
Güneşi başka gölgesi başka.
Aşk diyorlar adına..
İskele sancak alabora
Ey vefalı dostum fora, forsa
Ne çok gömülmüşüz ,
Yıkayıp kaldıracaklar.
Soyun teninden haydi,
Gidelim.
Nasıl olsa artık bizi, burada,
Anlamayacaklar..
5.0
100% (14)