Asılı eleğim
Dökülüyorum
Un ufak un çok salkım saçak
İnceden yok oluyorum
İnce çok kaçak
Ve sol yanım hafif ağrılı hafif incir
Kuyunun dibinde acayip deli bir ruh
Ve deli sevişir

Bilinmeyen bir şarkının bestesi
Sığınağımın içinde delirir
Ve geceye yazılmış Leyla’lar geceyle gider
Zaman her şeyi bitirir
Düşünmek yersiz ve tam manasıyla deli işidir

Düşüyorum üşüyorum da düşümü asıyorum
Sulu zırtlak bir ağlamak onun derdi
O o’nu gerçekten severdi
Şimdi neyin nesi bu şiirin içinden çıkıp gelmesi

Hava felaket
Yağmur kan öncesi zamanın geçmişliği
Öylesine kızıl bir şafak
Aralarda kalan kadınlar kaldırımlar gibi
Kimsesizliğin yeni adı ara sokak
Ve fahişe işi bu yerden öylesine kaçmak

Rüzgâr ıslık çalıyor
Derdi ne ya da bu insanlar ona neden hırsız diyor
Evet, rüzgâr hep bulutu sevdi
Yoksa yağmur yağmaz bu şehir hep böyle
Kan gibi
Hep böyle pislik içinde giderdi
O rüzgâr
O hep su gibiydi

Asılı eleğim
Dudağımda ıslık
Elimde bir parça yağmur
Çalıyorum hırsız benim
Felaket haberi veriyorum
Buralardan gideceğim
Fahişe işi olacak yani
Yani öylesine kaçıp kaçtıktan sonra öleceğim

Ve hesaplar birine x2 diyeceğim
Birine ise Azrail geldi bekletmeyeyim