16
Yorum
66
Beğeni
5,0
Puan
2095
Okunma


Ne uzun sürmüş bir akşam
Ne sancısı geldiği vakit gün doğmasın
Sabah olmasın
Ne de kanatsız bir uçurum çiçeği açmasıın
Her seferinde şapkası düşecek kara gözlü kardan adamın
Kütleler göz göze gelip aşkla terlediği vakit
Aç ve susuz kaldığımızda
Ne de üstümüze yağmurlar yağmasın
Gelirler ve giderler!..
İzleri çok evvelden silinmiş
Dalgaların birinci sayfasında henüz
Ay kızın kakülü yakamoz dansında bir denizin telaşlı kıyılarında
Kronik bir sızının hükmünü sürerken ayak dümenin
Asi bir öfkenin koynunda
Sanma ki gün’âhsız!
Öylesine aldanmışız
Yükü hafif sanırız özlemi büyüdükçe küçülen geminin
Oysa her seferinde binlercesi biner
Tanımadık binlercesi geri gelir
Mutlak bir yerde rastlaşırız
Aynaların gecesinden düşer ya bir gün yıldız
Yine bir akşam sefasında öylesine sevdalanmışız
Önce kanar sonra da solarız ya hani
Fırçada gökçül
Duvarda maktül
Donuk donuk bakmaktan bıkmış tablolar gibi
Asılırız anıların en tenha köşesine
Yapayalnız
En sıcak ay kınında bile üşürsün
Sanki kanına ölü bir ten sokulur
Uzaklık türküleri söyler gidersin
ve bir daha dönmezsin
Sonra tırmanır mor kayalıkların sırtına özlem
Fingirdeşmiş el ele rüzgârla yağmur
Islak ıslak öperken ruhumu
Ne kadar inatkar dursam da hep acizliğim kazanır
Sensizlik hızlı bir tren gibi
Kayıp gidiyor gider aşkın raylarından
ve hayalinden çekilince gözlerim
Yatağından kalkıp da düşerse kızgın bir çöle
Sanma ki rıhtımın taşları zümrüttendir
Yıkılır da birgün, doludizgin gider izmihlâle
Ne kadar heybetli olsa da dağlar yıkılır
Toprak yasasında yargılanır ve yoğrulur
Adımların derdine yâr arşınlayan dervişler de yorulur
Öksüz kaldığım eski bir romanda kalır izdüşüm
Sırası geldiği vakit sesi soluğu kesilen
Satırlar konuşur
Ne cüretkar bir mavi kalır
Ne yüreğinde yeniden filizlenecek yeşil
Ne de düşlerinde kar beyaz bir örtü
Şefkat aralanırken bir bir nihavent dalgalar üzerinden.
Mevsimler de yıkılır
Güneş ve ay yalnız kalır
Zaman geçmemeyi öğrendiği zaman
_boran
5.0
100% (20)