Gizliden sızı çökerse serinliğinde
Hüzzam kaplar çarşısını pazarını
Şehrin üzerinde sevdalık bulutlar
Mevsimsiz şarkılarını söyletirken
Portakal çiçeğinde açar akşamlar

Sensiz geçen her günün sabahında
Günlük gezmelerin ikindi efkarında
Temmuz gecesinin ılık seherinde
Bitmek bilmeyen başlangıçlar olur
Karanfil gibi yağmur döker akşamlar

Gençliğimin aşkı, sevdamın ilmeği
Çocukluğumdaki hayalimin meleği
Akşam içmelerinin gidip gelen feleği
Renklerin dumura uğradığı anlarda
Şafağında solan kızıllığıdır akşamlar

Lepiska saçlarında goncalar açışın
Buklesini estirip rüzgârıyla saçışın
Kahvelerinden yayılan iri bakışın
Kıvılcım salar maviliklere ufuklardan
Sevdalı gönüllere yol olur akşamlar

Gittiğin ayazda hasret ateşin yanar
İçine dolsa akan yaşlar ancak yıkar
Çığlıklar dilsiz kalır kahve gözünde
Hazanın hüznü çöker gibi üstüne
Eylül sessizliğidir bitmeyen akşamlar

...