I.
KADINLARIN BAZISI
NEDEN GÖRMEZ
DİKKAT KÖPEK VAR LEVHASINI

Herkesin rahatça ısırabildiği
kadınlar var bu şehirde
-Herkes kim ?
Yani ısırabilen tetik çekebilen
yumruk atabilen… tüm köpekler-
İlginç değil mi
-sen ahmakça da diyebilirsin-
kimine salyasını akıtırken
kimini ısırması köpeklerin ?
Kime kızayım bilmiyorum
Aklını kullanamayan köpeklere mi ?
Tanımadığı köpeği alelacele
aşkla öpenlere mi ?
Neden görmez sahi
kadınların bazısı
“dikkat köpek var” levhasını ?


II.
BÜTÜN ÇOCUKLAR MANDALİNA RENGİNDEDİR

Bu sene de yiyemedim
bahçemdeki ağaçtan
tek bir mandalina
Mahallenin çocukları
öyle güzel bakıyorlar ki
-ikisi Afgan üçü Türk
biri Kürt ikisi Suriyeli-
hadi diyorum
sevin dişlerinizle
mandalinaların hepsini…


III.
BANK 6

Saatlerdir oturuyorduk
Derdini anlatıyordu
bana ve bank’a
Dünyanın en büyük dertleri !
Bank da ben de yorulmuştuk
ve bitmişti çoktan
elimizdeki teselli cümleleri
Sonra bir cenaze arabası
geçti önümüzden
Sustuk çok uzun sustuk
bank ve ben
Arkadaşımsa utandı çok kırmızı utandı
abarttığı için
tutunduğu acıları...


IV.
HAVVA’NIN KIZLARI

Gülün ortasında bir kuyu
-saçlarının arasında-
ve diyor ki:
Efendi benim
Ben istersem içebilirsin suyu

Ne çıkrığım oysa
ne dilim damağım kuru
ama Havva’nın kızlarından işte
can çıkmadan çıkmıyor huyu


V.
HIÇKIRIK DOLU SEPET

Gittin ya
şubat en uzun ay oldu benim için
-Sahi bu kaçıncı gidişin?-
Zaten gelişin de
-elinde hıçkırık dolu bir sepet-
beni sevdiğin için değil
unutamadığın içindi
Hatırlıyorum
serçe parmağın bir tek
gitmeyi hiç istememişti


VI.
BORU DEĞİL

On dakikada
iki şiir çıkaran tipler biliyorum
-boru mu on dakikada iki şiir-
Git
onlardan birinin satırlarında
ismini gezdir
ya da ne bileyim ilham perileri ol
rüyalarına falan gir
-boru mu on dakikada iki şiir-



Özgür SARAÇ/Râzı
14122020Denizli