0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
606
Okunma

i
Göğe, denize ve güvercinlere,
Güneşle yıkanmış tebessümlere
Kız çocuklarının hepli neşesine
Kadınların sebatlı ve ökçeli kalplerine
İyiliğin vaazına, sevginin mücadelesine
Nasıl desem ki bilmem,
Ar eder kelimelerim
Kırmızı bir hicap konar yanaklarıma
Ama;
Yeryüzüne kâfir oldular.
Dağlara, ağaçlara, kuşlara
İflah olmaz bir günah işlediler.
ii
Nehirler arasından yankılanır
Rabbani şarkılar,
Suya okunan dualar.
Duaların şiirselliği şairleri hüzne boğar,
Boğulur şairler rabbani bir umman’da.
Davut’un çekici yankılanır,
Demir, şeker hamuruna döner.
Kükrer tahtından muzaffer Süleyman,
Zırhlanır karınca,
İfrit siner bir köşeye,
Tapınağın kokusu Meryemleşir,
Tarihe Meryemsi susuşlar düşer.
iii
Dilek ağacının köküne kıran girdi,
Dallarına viran,
Kadife bezler tutuştu,
Simurg’un başını kestiler.
Urganlar asıldı,
Menekşeler koparıldı.
Dar ağacında sallandı bedenler,
Göğün bağrında çığırtkanlık duyuldu,
Akbaba meclisinin iştahı mavilendi,
Bedenler kadife kumaşı oldu,
Rüzgâr ölüleri okşadı.
İv
Ölüm adil mi?
Adil olduğunu söyler İranlı şair,
İman edilecek bir dize değil
Kâfir kesildim bu dizenin düzenine.
v
Her canlı,
Beyaz karanfil gibi toprağa yatırılmalı,
Tanrı parçacığı insan,
Hüzünle uğurlanmalı...
5.0
100% (5)