Zümrüt gelinciklere değiyor,
Göğün çiğli ve taze mevsimi.
Gökyüzünden yağmur yeşeriyor,
Toprağın yorgun yüzünden diriliyor.
Uyanıyorsun Sevgilim,
Dudağıma, dilime, mahrecime
Gözlerini açıyorsun zihnimin körlüğüne.
Eski zamanlardan neşe getirerek,
Hüznü muteber şarkılar söyleyerek.

Hasan Sabbah oluyorum,
Sakalımda sim parıltıları.
Hükümran tepenin yalnızlığı,
Yolsuzluk hikâyeleri
Allah’a yakın menkıbeleri.
Yeryüzü dürülüyor,
Atlaslar sığıyor kalbimin otağına.
Kalbimdeki uçurumlara salıyorum,
Çırılçıplak sahipsiz ayaklarımı.
İntihar ediyorum kalbimin uçurumundan,
Kanıma giriyor, kanıma düşüyorum.


Bir bitki yeşeriyor,
Kanunun gayrimeşru ardiyesinde.
Bir duman tütüyor,
Küba kokulu bir duman,
Kadının biri baldırında çiyanlar besliyor.
Sarhoşluk sarıyor baldırında,
Bulutları katlıyor, feza yeni baştan patlıyor.

Onbir bin âlem’in kafası bulanıyor,
Marihuana bunalıyor.