1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1002
Okunma

Boyunca uzanır toprağımda ölüm
boylu boyunca uzanır boyunları kırarak
tohumu çirkin bir fesat
kanlı bedenler hasat dönümü
ben güneşin kızlarını gördüm
ayaklar altında çiğnenirken
kadınlar gördüm sütü kesik
erkeklerin nesebi boğazlanırken
Biz güneşler doğurduk sinemizden
ağıt yaktık, türküler söyledik
kına ağacını göz yaşımızla suladık
güneşin esmer sesleri biziz
hırçın düşlerin sancılarında
hırsız tarihlerin alacaklısıyız
Çingene kanunsuzluğu gibiyiz
kanun içinde nizam olur kalplerimiz
sur gibiyiz sur, taş taş dizili
kırık nefesler dilimizde öfkeli
öfke dediğin iki cümlelik haykırış
haykırış ki yarısı Allah’a yakarış
Dört ayaklı minarenin ayağına kurşun sıkıldı
kanadı minarenin ayağı, sonra kırıldı
düştü bir yangın kırmızı mı kırmızı
biri içine sarılar kattı, biri kızıllar
mürekkep dövmeli yaslı kadınlar
on bin yıldır ağıt yakar
yakarış renkli topraklar bizi sarmalar.