0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1001
Okunma
Koyu karanlığın
En derin uykusunda
Gel (!) Diyen sesler böler geceyi
Hangi kıyının dalgarı beni çağıran
Bir ışık görürüm, uzağın da uzağında
Gölgesi düşer/ay’a
Kan süzülür/al yanağından !
" Biraz daha kaybet, sonra dertleşelim !"
Der gibi kader !
Nem kaldı ki kaybedecek
Ömrümü nadasa bıraktım
Korkarım , filizlenmeyecek !
" Nefessiz kaldım sandım
Meğer sensiz kalmışım !"
Demiş şiar !
Nefessiz bıtakma beni
Eğer, merak ettiyysen özlemeyi
Düşün !
Nereye bıraktın, gözlerinin rengini
Ya da, hangi bakışlarda kaldı aklın ?
Bir de, elini yüreğine koy ve dinle !
Neydi, en ücrasında sakladığın ?
Bir bilsem !
Hangi kıyının dalgarı beni çağıran !
Hep aynı uğultuyla gelir sesi
Her duyduğumda
Kesilir yüreğimin nefesi
Bozuldu bütün ezberlerim
Sanki
Derinlerindeki şehrin
Duvarlarına yazılmış/bütün şiirlerim
Ah (!) ne zor !
Batık bir şehrin sokaklarında, seni aramak !
Kaybolmuş yılların
Muhasebesini tutuyorum !
Ne kaldı, elde/avuçta diye ?
Kulaklarımda çınlayan gülüşün
Yüreğime batan, bakışından başka !
Ve zamana küfrediyorum
En umursamazını sana
En acısını bana verdiği aşkla !
Ey şiar !
" Nefessiz kaldım sandım
Meğer sensiz kalmışım !"
Demişsin ya ;
Haklıymışın !..
İbrahim ÖNÜÇ
5.0
100% (1)