24
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1607
Okunma
sana mevsim diyorum
lanetsiz bir rüzgar ek ömrüne
kaburgalarımdan geriye çocukluğuma doğru
kurtlanmış yedi iklim say
yüzümü sana akıttığım gölü anımsa
içim
imlası yıkıntı
rengi kan duvarı
boynu tılsımlı bir erguvan
içim
öpüşmeler
onlar ortalık baldıranı
kıyamete mühürlediğin şarkıyı külle
ayrılıkları etimden ayır
o dudak izini de
dilinde debisi yüksek bir lav nehri akıt
buruşmuş bir tadı vardır unutulmuşluğun
ırmakları içime çevir
bana erişkin bir ölüm biç
bakış tadında olsun
esrik bir mavilikten söz et
sevişmeleri yılkıya bırak
demlensin son nefesim zamanın tırpanında
beni çürütecek ışıktan bahset
hani yağmurun kıyameti ile gelen
boğazımda zakkumları kurşuna dizen
hatırlat
bütün kavuşmaları yıkayayım
bir kenti çürüten şairlerdir
bakısını kendinden uzak tut
kokan bütün kaldırımları benden bil
çok su aldı içimdeki batık çocuk
gecelerimi
anıların satın alınmadığı
bir eskiciye sat
çabuk ol
bir mevsim terk ediyor ömrümün takvimini
yüreğime zindan isleri siniyor
güneşi söndür dilinde
beni sıtmalı bir mumun gölgesine at
K.Y.