1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
679
Okunma
Deme bana sen; “Anladım!”()
Bir kereden bir şey olmaz diyen kadın.
İlkin;”Reiz İsterse altına yatarım” ı savun,
sonra “Rabbim büyüktür” ile avun,
fidanını kendin yeşerteceğine,
çocuklarını bademlesinler diye
Tarikat’lara, Cemiyet’lere yolla-soldur,
ve bunada; “Dini ahlak!” de dur.
İşte bu nedenle,
hiçbir benzerliğim yok senle!
Deme bana; “Anayım,
erkek baskısından yanayım,
ulu Rabbim bizi böyle yaratmış,
erkeği farklılıkla donatmış,
o korur-sever-söver,
isterse ara-sıra döver,
gül biter vurduğu yerde!”
Bunda Eşitlik nerde?
Neden;
Erkek gibi kadın denince güzel,
kadın gibi erkek dersen üzer?
Zorba denen,
kendini üstün sanan kişi,
istemez kadının onu tenkid etmesini,
ayıptır!
Hele-hele eşitliği kabul etmesi,
onun için kaybıdır,
Bana de ki;” Farklıyım,
hem güçlüyüm, haklıyım,
yaratırım Ana’ca,
düşünürüm Kadın’ca,
sever-besler-paklarım,
bil ki insandır adım
ezeni de haklarım!”
Varsın;
Adın “erkek gibi kadın” kalsın
Bense
“kadın gibi erkek” olayım her nedense?
Onlarsa ayıp ve kayıplarıyla yansın,
umudun adı kadın.
() Bu dizeler Sayın Mine Söğüt Hanımın 22 temmuz tarihli Cumhuriyet Gazetesi’demi “Katil Ahlak” köşe yazısından esinlenerek yazılmıştır. Okumanızı öneririm.