20
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
865
Okunma
Seninle bir sevda şarkısı dinleseydik
Örneğin öz dilimde
Masaya koyduğumuz
İki bardak demli çayla beraber yudumlasaydık
Eşsiz muhabeti
Benim ciğerlerime çektiğim tütünün
Dumanından rahatsız olup ah vah etseydin
Sonrada şen şakrak kahkahalarla
Akşamı uğurlasaydık gecenin koynuna
Nasıl olsa gece yine hüzün yağdıracak
Sessizliğimin ve sensizliğimin tam ortasına
Sonrasında susardı yer küre
Radyolarda hüzünlü şarkılar çalınırken
Orhan, Ferdi ve Müslüm babadan
Oda yetmezmiş gibi Ahmet başlayacak
Sabaha kadar söylemeye
Saçlarına yıldız düşücek garip anamın
Ve Yusuf şiirlerle dayanacak kapıya
Çağırcak Rıza’yı üç, beş lira borç versin diye
Ve bu acılar İkona’sı şehir
Bütün kederini damıtacak yüreğime
Yokluğun şakağıma namlu dayadığında
Senin gidişinden ardından
Peki nasıl dayanacam hem senin gidişine
Hemde Rıza’nın ölüm haberine
Ah şimdi dağlarında olsaydık memleketimin
Salsaydık kendmizi
O masmavi gökyüzününün yıldızlı nakışına
Kalın surlarla kucaklasaydık Diyarbekir’i
Cevahir’in yurdu Mezopotamya’yı
Hiç bitmeseydi keşke o büyülü an
Ay ışığında yakamoz olup çökseydik
Dicle’nin üzerine
Olmayacak en nihayetinde
Gece yine keder yağdıracak
Çaresizliğimin tam üzerine
Beraberinde dili çözülücek kederin
Ve çobanların kaval sesleri yankılanacak
Dağlarında ovalarında yitik Ütopya’mın
Türküler yakıcaklar acıklı acıklı
Kaznacı Bedih Nemrud’un kızını çağrırken
Kağta’lı dayanamayıp keyfine keder
Kar yağdıracak damımıza
Oda yetmezmiş gibi kaçıracak Sakine’yi
Koyacak başını belaya
Sonra sazına asılacak Neşet baba
Ciğerlerimizi yakacak yanık ezgilerle
En sonunda neredesin gül yüzlüm diyip
Kan doğruyacak hasretime
Mehmet Kılıçel
5.0
100% (20)