2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
975
Okunma
Biz de kabahatlisiyiz;
Neşvünema kederlerimizin Süveyda..
Değil mi ki,
Küf kokulu ızdırabımızı;
Süslü harfler ile çıkardık dert pazarına..
Hicrana, hasrete özendirdik;
Sevdakeş yürekleri..
Vuslata ram olduk;
Firakın arkasından atıp tuttuk...
Kavuşmak dedik oysa;
Kavuşmak ne çok uzakta...
Yollara yükledik sonra kasveti,
Yetmedi yolcusudur dedik; varsa bir yolun eğrisi..
Ağrıyan y’anlarımıza,
Şifa dilendik; ardını bilmediğimiz kapılarda..
Keşke"lerin zehirli lokmasına ekmek bandık
Yetmedi;
Ahh’ları vahh’ları katık ettik yanına..
Oysa;
Ne çok kıymeti vardı bir lokma "kuru hüznün";
Halil ibrahim sofrasında...
Dert dediğin nedir ki Süveyda ..!?
Bir hasbihal bir tövbe ile; durulur azgın sular haddizatında.
Asıl mesele;
Derdine derman olmaktır; şu keşmekeş dünyada.
•••
5.0
100% (5)