0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
810
Okunma
„Sorunlar vardır Kiraz Ağacım
çığ gibi-çığlık gibi;
Duyarsın sesini,
durduramazsın.
Sorunlar vardır Kiraz Ağacım
çözümü içinde;
"Adaaam sendeee!
Bana gelene kadar be?"
ciliğinle
hem karşısındır, hemde uyarsın.
Sorunlar vardır Kiraz Ağacım;
"Eğer demokrasiyi koruyamazsak, belki..."()
lerle uyarır biri,
rahat yok eder içimizdeki biz’i,
yürek ve kulaklarımızı tıkarız,
belki’lerden korkarız.
Sorunlar vardır Kiraz Ağacım;
Yutuk dilin söylemediği
3 aşşağı 5 yukarı ile kabaca tartılan,
kör gözün görmediği
bizi göbekten bağlayan,
düşman eden ayıran,
korkutan falan.
Sorunlar vardır Kiraz Ağacım;
Çıkar-rüşvet-rant kokan, pis!
Korkuyla örter gideriz,
yalanla yok ettiğimiz
biz.“
Dilim döndüğünce
anlatmaya çalıştım
söylemek istediğimi
Kiraz Ağacı’m.
Şimdi de
-konuya geçiş olsun diye-
gelelim bir meseleye;
Almanya’da
öldükten sonra
çatır-çatır
tabut yakılır.
Külleri; Ya havaya savururuz,
ya suya serpip-eritip kaybederiz bu bulamacı,
yada ağacın bir dibine gömüp isimli rozet takarız.
-yani ağaç oluyor mezar Taşı-
Sanki külüm,
benden birşeymiş gibi ölüm?
Nedeni ise çok basit;
Çünkü “Mezar Tapusu” burada çok pahalı!
Üstüne-üstlük;
Mezar taşı ve mermer,
mezar dizaynı-temizliği-bakımı
oldukça büyük bir para ister.
Birde; Mumu-çakılı, taşı-kumu,
üstüne sepilecek suyu,
çalısı-çimeni, fidanı-çiçekleri,
yani 10 yıllık bahçivanlık hizmeti...
Seninde gayet iyi bildiğin gibi
Kiraz Ağacı’m, hepsi para!
Ölmeden önce ödediğin 10 yıllık kira.
ise üstüne caba!
Eğer satın almazlarsa 10 yıl sonra
mezarın tapusunu çocukların yada eşin,
kaybolur gider cesedin,
-badem olur-
kemiklerinin üstüne bir ceset daha konur,
Yani; Zengin isen kurtulursun,
fakir isen yalnızca yakılmaya mahkumsun.
Buna karşın
Türkiye’de ölüm Kiraz Ağacı’m,
bağzıları için yaşam kadar ucuzdur.
Bağzılarının ödediği bedel ise, çektiğin acın,
uğraşın ve us’undur;
“Her gün yaşlanan bir ceset olmak”
yerine,
“Her an öleceğini bilerek bilinçli yaşamak!”
Bence budur mesele!
Nedenmi anlattım
bunları sana Kiraz Ağacı’m?
Bu satırlar yazıldığı anda, yurdumda
ard-arda körpecik vucutların
dava orucu’nda ÇÖZÜLEREK sıra-sıra
-ölerek demedim iyi dinle bak-
düşünce olduklarını gördüm;
“Eriye-bite
devrimce var olmak,
maddeden us yaratabilmektir.” Bence
Evrimcesi ise; “Bir avuç Toprak”.
İşte bu „Deveye Diken“
Matitaslar Ülkesi‘nde
bütün masallar;
"Ben babamın beşiğini tıngır-mıngır sallar iken..."
diye
başlar
ve;
"...Gökten 3 Elma düşer;
Biri bana, biri sana biride..."
bilmem kime?
Der ve biter.“
() Yana yatık/italik dizeler KİRAZ AĞACI (5) Şiirinden alınmıştır.