0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
592
Okunma
15 temmuz 2016 akşamı
namaz vakti bile gelmeden
sela sesleri geliyor minarelerden,
heyecanlı bir hafız sesi döktürüyor ezanı,
dökülüyor sokağa İstanbul halkı ,
neden?
"Unutkansa insan,()
kaşer peyniri gibi delik-deşik ise bellek,
her dudak yalana yatak ise Sivas’ta,
önünden geçen hiçkimse görmüyorsa seni Otel Madımak,
duymuyorsa sesini değer vermiyorsa feryatlarına her serseri kulak,
her gırtlak kurumuşsa bfısıltı tıslayan,
her duman unutmuşsa seni;
"Sivas’ı Saran Çığlık"
35 insan!"
Bu kısa hatırlatmadan sonra
dönelim şimdi 12 Nisan 2020 akşamına;
Bir haber geliyor yüksek bir yerden,
bir haber ki yine döküyor sokaklara İstanbul halkını,
Korana salgınının bulaşıcılığı
kimseyi ilgilendirmiyor, neden?
"Her alın açıksa-aksa,
her bağır özlüyorsa seni
seninle yanan,
her unutkan anarsa tekrar
geç olsa bile benim gibi
dim-dik
Sivas’ta
şimdik!"
Bu güne dek Otel Madımak’tan
27 yıl geçmiş aradan,
daha ne kadar daha geçmeli ki
anlaya insan seni?
Ve
yine seslenecek minarelerden sela sesi,
yine suçsuzlar ölecek,
yine birinin itibardan tasarruf etmediği
tek-bir-yüzüğü için halk sokaklara dökülecek!
Yine çalarak-çalışacak bu adam sarayında,
yine mi halkım, yine mi Allah Aşkına?
" Herkes bir-çok-şey’den bahsediyor,
sense hiç-bir-şey’den!
Herbiri buluşuyor birileri ile, bir yerde;
Dost,
düşman,
kırgın,
kızgın,
sense yalnız?
Her an bulunuyor bir suçlu eğriye-yama,
sense doğrunun-doğrucusu Kara Zurna!"
() Yana yatık/içerik dizeler; "SİVAS BİR YERDE" adıyla 7 nisan 2010 tarihinde bu sayfamda yayınlanmıştır. Lütfen benim 7 SİVAS, 5 İSKENDER EFENDİ, 2 adet "2 TEMMUZ" ve 14 adet "SİVAS’TAN SONRA SİVAS’TA" şiirlerimi okuyunuz.
5.0
100% (1)