Nasıl da renklidir dıştan ve albenili
İster istemez meyleder sıradanlar ve içeri
Öze bakabilenlerse olurlar çekimser
Dıştaki ahenkten asla etkilenmezler.

İnsanlar sunileşti ve tanınmaz oldular
Söz ve sohbetlerinde çok kifayetsiz kaldılar
Doldurmuyor bir ceviz kabuğunun içini şu hayat
Belki de üç günlük ekmek gibi ilişkiler ve bayat.

Bir dış çerçeve ile bakmak oldu hasıl
İş böyle olunca renklendi çorak yürekler, sanki asil
Kıymey bilmezler geldiler baş köşeye velhasıl
Öze bakmak gerekti oysa, çekin çileleri şimdi asıl.

Giydirin merkepleri ve süslü olsun semerler
Hoca Nasreddinim de bu işi böyle söyler
İster tutum ağzınızla kuşu fakat ne fayda
İşten anlamayan çakallar geldi, kuruldu başa.

Dediler ki ilerlesin bu ülke her yönden, bu iyi
Herbirimiz dileriz bunu elbette, güzel temenni
Ve fakat ilk fırsatta doldurdular kotaları kendilerince
Yetenekli ve gayretliler kalmadı yer şimdi zeminde...

Mesele bir yerleri doldurmaksa bu kolaydı
Alırdık bir tarlayı, güze doğru bize yarar bir samandı
Tepiştirirdik içine şöyle sıkıştırarak otu,samanı
Böylece dolardı devletin ayırdığı iş kotaları.

Bakın ki işler ne de güzel yürüyor heyhat
Sadece sınavla alınırsa onca insan makama böyle rahat
Haniydi feraset, tecrübe, performans ve dahası liyakat
E böyle turfanda işi gibi olursa istihdam, sonu da berbat...

İster sevin, ister edinin insanı kendinize arkadaş
Önce bakın içine alabildiğine derinden yavaş
Ya yürür bu yolu sizle her zorlukta, olur yoldaş
Ya da bırakır sizi sağanakta, yanılmayı yaşarsınız
Öze bakmak neden önemli, o zaman iyice anlarsınız.


Oğuzhan KÜLTE