10
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1333
Okunma

Eylül gibi bir hazan başlangıcı ve fakat romantik
Henüz ölmedik belki, fakat yine de gülmedik
Verdiler en ağır yüklerini hayatın, sırtlandık
Aktı terimiz yere, budur hizmettir diye
Ger adım atmadık, ülküdür bu yol dedik
Öyle ise yaşanan, gelsin vakti de tamam
Bunca çekilen çile, değer bu hediyeye
O ki bir büyük vuslat, yıllarca da beklendi
Sıla kaldı uzakta, gönül teli titredi
Var mı çıkışı yolun, biz de vardık demeye
Fotoğraf karesinin, her şeyi anlattığı an.
Mutluluğun bir resmi, sesi ve tarifi yok
Bazen çorak bir satıh, kiminde gül bahçesi
Gönle girmişse bir dal, iz kalmışsa köprüden
Artık bitsin bekleyiş, bunun hayalleri çok
Nizam girsin hayata, rest çekelim şimdiden.
Galibi yok bu yolun, uzadıkça uzuyor
İstersen ileri bak, yolun sonu gelmiyor
Elbette biliyoruz, gidiyoruz meçhule
Bu esaslı gerçeğe, herkes kaderdir diyor
Usanmadı şu yürek, saadetler bekliyor.
Çalışmak elbet güzel, üstelik dinç tutandır
Vaktinde bir yalnızlık, zaman zaman istektir
Yıllarca planlanmış hayaller durur elde
Say say bitmezki onlar, her biri incidir, güldür,…
Ferman dinlemez gönül, emeliyse sevmektir.
Beklemek değil çare, huzuru veren gayret
Bulduğunu sevmezsen, umutların için sabret
Zaman senledir her an, bil akarken kadrini
Koy mührünü hayata, doldur geçmesin boşa.
O günlerden beklenen, önce güzel duygudur
Düşünceleri besleyen, geleceğe dair umuttur
Her ne düşünüyorsa, insan yapmalı şimdi
Ertelemek bizlerin,ortak kusuru değil mi?
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (15)