2
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
1329
Okunma

beni sana bağlayan mıydı
seni bana bağlayan mı
neyinin rengiydi ayrıca
artık bir önemi kalmadı
muhittine geldik madem
bu sevda
bu sulama suyunun saflığında sevda
başlayamadan hem de
ancak bu kadar hazin bitebilirdi
şimdi artık
iç veya dış da olabilir
o asla fark etmez
kapının tokmağısın
pencerenin sövesinden ya da
komşunun düvesinden farkın kalmadı bende
annenin dizinden düşürdüğü
kediye ağladığın kadar ağlamadın bize
oysa
dört ayağı üzerine düşmüş bir kedi
tamam
yüksek makamlara kadar gelmiş
cemiyet hayatında da
ya biz ?
bizim dört ayağımız bile yoktu hatırlarsan
ben öyle hatırlıyorum
farkında mısın bize ne oldu
daha doğru dürüst tanışamamıştık
o zor yıllarda
ayrı dünyaların insanıydık biz
karşılaşmamız dahi zordu
hep bir ümitle bekledik tahminimce
bir gün karşılaşırız diye
susamıştım
şöyle kana kana bir su içmeye yalak ararken
görmüştüm seni
tam karşılaştığımız an da
bir köşe başıydı
ya da başın köşesi
bilmiyorum
hangi köşe sorma
söyleyemem gizli sırdır
tam köşeyi dönmüştük ki
muhittine gelmişiz
tam da o anda
aşkımız başlamadan bitmiş olsa da
tahminimce,
bir ömür unutmam seni
yeminle hem
hem de suyunla
beklerim yolunu
inanmazsan muhittine sor …
sonra genel aftan faydalanıp
çıkacaktık
olmadı
affı bekleken
kış geldi yazıhaneye
haneye tecavüzden müebbet yemiş
zorla girmiş dediler haneye
sonra efendim
…
…
iyi be !
sustuk!
iki çift lafın belini kıralım dediydik
şunun şurasında asker arkadaşıyız
ha !
muhittin nasıl oldu görmeyeli ?
zaten hiç görmedim de
muhittine geldik dediğini hatırlıyorum
o yüce aşkımızdan
tek anımsadığım da bu oldu zaten
bir gün mutlaka tanışalım
bir dere ya da
bir sulama kanalının hemen kenarında
otururuz ne bileyim
belki kanala girer yüzeriz
….
…
iyi be !
sustuk !
iki çift lafın belini kıralım dediydik
şer güçler bırakmadı halimize
çekemedi bizi bu imansızlar …
….
….
.
.
.
Mert Yiğitcan
28 ekim 2019 / istanbul