Sevda dedikleri, nasıl dert imiş
Bu derdime derman yok senden gayrı
Ayaz bir kış gibi, çok da sert imiş
Yaşamazmış seven, bil ayrı ayrı
Bu derdime derman yok senden gayrı

Her türlü belâ da, gelir üstelik
Şiirler yazarsın, hem de bestelik
Sarar bedenini, ince hastalık
Vuslat yoksa aşkın, değişmez seyri
Bu derdime derman yok senden gayrı

Düzelirdim bel ki, bir umut versen
Ne yapsın sevenin, çekip gidersen
Gününü gün edip, bana ne dersen
Vefasız güzelin, olur mu hayrı
Bu derdime derman yok senden gayrı

Nedir bu çektiğim, çilem dolmuyor
Kapımı çalıp ta, soran olmuyor
Asılan şu yüzüm, bir gül gülmüyor
Dayanır mı bilmem, yüreğim sayrı
Bu derdime derman yok senden gayrı

Dağ yamaçların da, açar gökçeler
Söğüt dallarına, konar serçeler
Ne güzeldir şimdi, park ve bahçeler
Özler oldum ben de, çimeni, çayrı
Bu derdime derman yok senden gayrı

Arayan elbette, arar ve bulur
Bunların çok azı, muradın alır
Yiğidin sevdiği, ölümü olur
Giderim meçhule, gör bundan geyri
Bu derdime derman yok senden gayrı

Hele bak çevrene, neler neler var
Kimisine sev da, olur ah-ı zar
Ölüm senden gelsin, kabülümdür yâr
Ne yapsın Lüzumsuz, düz yolu bayrı
Bu derdime derman yok senden gayrı

SADIK DAĞDEVİREN
Aşık Lüzumsuz

ETEK YAZILARI

SAYRI: Hasta
GEYRİ: 1. Sonra: Karanlık bastıktan geyri gelsen de gelmesen de bir. 2. Başka, gayri.