15
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1165
Okunma

Süzülür gök türbentten dökülerek aşağı
Bazen elem tohumu bazen vuslat başağı
Baldıranamı çaldım sevda denen kaşığı
Bu kaçıncı bahardır beklediğim bilirsin
Bilirim gün gelecek sende dönüp gelirsin
Kirpiğimden asılı ham yüreğimin gamı
Zifiri karanlıklar kaplar duruyor camı
Boşlukların sancısı zehir ediyor damı
Hazana hibe ettim taze gelen baharı
Baharda dile gelir döşümün intizarı
Züleyha gözlerini semada izliyorum
Pencereden aşağı yolunu gözlüyorum
Kulpu kopmuş geçmişi ruhumda közlüyorum
Yanıca koca mazi onunla yanıyorum
Yalnızlık kuralını sonradan tanıyorum
Ahirete göç vakti rüyalarımda bir ses
Canım tenden çekilir ne soluk var ne nefes
Daralır çemberinden makber denilen kafes
Kıymet görmez nezdimden taşıdığım garip can
Korkularım sensizlik ölümden değil inan
Ya alev yapraklı gül ya güvercin kanadı
Hüsranı bilmem ama hüzünün vardır adı
Emri vuku olurda dolacaksa miyadı
Musalaya yatırır canı çıkan adamı
Sarmasan toprak sarar bu efkarlı Adem’i
MEHMET KILIÇEL
5.0
100% (19)