0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
927
Okunma
Bazen düşlerim bilinmez hisleri
Yüreğimdeki sızıntı tek varlığım, dünyevi…
Beni çıkartan beyaz yumuşaklığa bulutlardaki
Elim acıyor dokundukça o boşluğa sensizlikteki
Ağlarım geceleri aralarım gönül yordamıyla
Aralarım pencereyi ve o yıldızların altında
Seni düşlerim değilsin lakin yanımda
Bendim bekler geçmesini zamanın hüsranlıkta
Zevahirinde kuşkusuz martılar baş kaldırmış
Gözlerim yorgunluğunda tüten dumanmış
Karalığından yorgun dumanı delen gözlerindeki parıltıymış
Ve gönül şöleninde kadehler o efsunkâraymış
Öncesinde ne bir dudak nede bir ağzım var
Benim rengimde yok ellerim havadalar
Havadalar açık, süsler etrafı uçan martılar
Kaçışları hele duysan yağmurdan o zamanlar
Ellerim ne damla nede bir tüy bekler
O vakit ki sessizlikte ağzım düğümlüler
Gönlüm, düğümlerin bildiği bir düşman diler
Düşman sanılan o latife ister bu eller
Gitsem mütemadiyen edebi kokuların haşmetine
Koklasam… saçlarından da dokunsam tenine
Zarifliğinden his hissinede yeğin bedenime
Tebessüme sinen ince beli yokmu daim arzumla el ele
İşte o hep devadır tutkuma, haddizatında… sıcak kalbime…
5.0
100% (4)