0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1043
Okunma
Karanlıkta meşgalem nedir benim?
Kurtulmaya namertçe göğüs gererim
Kaygısızca fenerden uzakta hürriyetim
Kullanmaya hiddetle razı şefkatim
Sürünüyor ölmüyor
Sürünüyor, ölmüyorum…
Bileklerimden sıyırır kan kokusu
Bedenimden de düşürür yol korkumu
Bileylemeye ne lüzum der göz durumu
Bileylemeyin zira keskinim vede duru
Bütünleştim artık salın cengaver ruhumu
Sürünüyor ölmüyor
Sürünüyor, ölmüyorum…
Tanımadım şekerdeki tadı damağımda
Tutamadı eldiveni ellerim sormadımda
Tutamadı zira kendi bağımsızlıklarında
Tahayyülümde dahi hatrına kurmamda
Sürünüyor ölmüyor
Sürünüyor, ölmüyorum…
Özenmeyen bir beden bende
Özenmemek zira devadır derde
Örtmekse üstü onların delice
Özlerim soğuk toprağı yerde
Özlerim toprağın tüten nefretini beldede
Sürünüyor ölmüyor
Sürünüyor, ölmüyorum…
Sisin bu… önümü saran ipi, sesi
Süs misali ilerde duran dağ silsilesi
Sol sağ görkeminden yok kesintisi
Siste dahi görünen heybetli kendisi
Su misali berrak yüreğin pek cesaretsi
Hürriyetini belli eden şu sıra dağlar
Hasletim sende vatan belle ki şu ah-ı topraklar!
Hoyratlıktan mağlup olmaya lüzumlarımı var?
Hoş bir manzara… elimde sıkma kehribar
Hasbihal sonra… güneş, kızıllığını genişçe yayar...
5.0
100% (4)