Casus gülüş ve serzeniş
Elimde kan kırmızı güller
Senin esirin olmuşum
Lütuf arsız bir diken gibi
Hoyrat ve dört nala koşan
Zeytin gözlü misk ü amber-feşan
Kement kokulu atlar diyarında

Er kokusudur bu
Can havli son saniyeler
Ve seni görür gözlerim
Bir yudum su içer gibi

Kimliksiz ve korkusuz
Ceylân derili ellerin
Üzerinde serçe kokulu
Manasiz ve derin

Bana ne zaman resm ile tahayyül gelse
Ve rüzgâr adını söylese
Cebimdeki on kuruş
Çekirdek kabukları
Deli hülyaların ızdırabı
Melal denizleri aşırıyor

Kitap sayfalarındaki sayılar
Neden saatinde duruyor
Gönül ağrıyınca
Kalp defterinde
Süngüsüz ve miğfersiz bir küheylan gibi
Dört yanı duvar kokulu ıslak
Maziden bir mavzer yanıyor

Gönül savaşında
Senle aynı hüsranı yaşamak...

Cebellestiğim saatler
Ve umarsız günler
Kalbimde patlıyor

Gözlerin her an tetikte
Ey sevgili
Sanrılar dünyasında
Beni benden alıyor

Papatya koksun derken
Unutur muyum
Gerdandan içre
Buğur buğur kokunu

Sevdim işte
....
Güneşle seni

Durdum öylece
....
Saatle seni