17
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
1980
Okunma


Biz bu yola çıkarken toplanmıştı bulutlar
Daha ilk adımlarda kaybolmuştu umutlar
Önümüz kar, fırtına, peşimizde aç kurtlar
Üstümüze çığ düştü, daha nereye kadar
Sineme gam yükünü ilmek, ilmek ekledim
Kimi gün düştü beden, kimi gün itekledim
Açmadım gözlerimi o sabahı bekledim
Yüreğimde dem pişti, daha nereye kadar
Deli kana olgunluk tohumu ekilmeden
Ayaklarım üstünde doğrulup dikilmeden
Sonbahar yağmurunun suları çekilmeden
Yol menzile erişti, daha nereye kadar
Gündüzleri el alır, geceler bana düşer
Umutlar tükendikçe kollarım yana düşer
Elim açıkken göğe, dilim isyana düşer
Sözüm özle çelişti, daha nereye kadar
Ha bu gün, yarın derken hep kendimi avuttum
Huzur denen yitiğin eşkalini unuttum
O kadar sevmiştim ki kem sözlerini yuttum
Sabırla gönül şişti, daha nereye kadar
Boşa geçiyor zaman akılsız olunca baş
Gençlik nerede bitti elliye dayandı yaş
Mutluluğun peşinden koşarken usul, yavaş
Hüsran yine yetişti, daha nereye kadar
5.0
100% (29)