5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
381
Okunma

Bu sonbahar sen olmadan çekilmez
Sarmaşıklar kızarınca gel bana
Her sineye kırmızı gül ekilmez
Fırtınada damla olmaz el bana
Ardın sıra kaf dağını aşarken
Bent tanımaz umut gölü taşarken
Ağustosta sensizliği yaşarken
Çavgın gibi savruluyor yel bana
Hayalinle sen yok isen yok’um ben
Menziline erişmeyen ok’um ben
O dâalden tebessüme tokum ben
Yakamozlu gözlerinle gül bana
Gönlün yoksa yüreğimi eğleme
Kaldıramam, bu sevdayı peyleme
Eğer bir başkası varsa söyleme
Çok derinden dokunuyor dil bana
Alibaba nasıl yaşar bu gamla
Her sabaha uyanırken evhamla
Yanağından süzüldükçe her damla
Göğsümdeki kasrı yıkan sel bana
Dost katkısı......................Teşekkürlerimle...
Çok bekledim olmaz ise dönüşün
Şu gönlüme neler yaptın bir düşün
Bir zamanlar cana ilaç gülüşün
Sönmüş ateşlerden kalan kül bana.........................Aydın Kahraman
Umut seninle var aynen muratta
Kolay kolay yıkılmazdım hayatta
Sel götürmez ateş yakmazdı hatta
Değer verip bağlasaydın bel bana............................Suat Zobu
Çavgın: rüzgar ve karla karışık yağmur
Odâalden (o değilden):sıradan, umursamazca, olması gerektiği gibi olmayan anlamında kullanılan, Orta Anadolu’ya özgü terim
Eğlemek: oyalamak, yolundan alıkoymak
Peylemek: parasını peşin ödeyerek, bir şeyi kendine ayırtmak
Evham: temelsiz kaygı, kuruntu ile tedirgin olma durumu
Kasır: küçük saray, köşk
5.0
100% (2)