9
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
575
Okunma

Gel bana kulak ver ela gözlü yar
Bozuldu düzenim tutmuyor ayar
Gitgide yaşanmaz oldu bu diyar
Toplayıp bohçayı, köye gidelim
Binelim trene inelim gar’da
Duldaya sinelim yağmurda, karda
İlçede her zaman vasıta var da...
Olmazsa yürüyüp, yaya gidelim
Ne yazın, ne kışın dokunmaz hava
Dumanlı mor dağlar, yeşildir ova
Ayakta yün çorap, ellerde kova
Şeker pınarına, suya gidelim
Daraldı burada göğüs kafesi
Halaya girelim, alıp nefesi
İçime işlesin davulun sesi
Düğüne, bayrama, toya gidelim
Kapının önüne havuz yaparız
İstersen, en yakın göle saparız
"Elalem" denilen ipten koparız
Arada, pikniğe, çaya gidelim
*
Burada cam sahte, ayna illüzyon
Tükendi sağgörü, kalmadı vizyon
Ne telefon olsun, ne televizyon
Tüm bunlardan caya caya gidelim
Tertemiz havayı bol bol soluruz
İnan ki çok daha mutlu oluruz
Belki yol üstünde kangal buluruz
Dikenini soya soya gidelim
Evet! Ana baba yoklar yerinde
Buruk hatıralar yatar derinde
Gündüz sıcağında, gece serinde
Havasına doya doya gidelim
Sürüyü buluruz, arar merayı
Sen kendin seçersin başı karayı
Çobanın eline sayar parayı
Kuzuları yaya yaya gidelim
Ay selam veriyor güneş solunca
Çekirgeler öter, vakit dolunca
Tan yeri ağarıp akşam olunca
Yıldızları saya saya gidelim
Bu gurbet, hazdan çok ıstırap verdi
Her yolun başına engeller gerdi
Konuyu komşuyu, bireyi, ferdi...
Ardımızda koya koya gidelim
Kaldırıp doğanın sır örtüsünü
Çiçekten yapalım evin süsünü
Unutup bu şehrin gürültüsünü
Kuş sesleri duya duya gidelim
Ezeriz bulguru soku taşında
Katkı da bulunmaz ekmek, aşında
Birine sorarız işin başında
Bilenlere uya uya gidelim
Alibaba, kom’u, kümesi kollar
Bir ayda civcivi çıkarır follar
Son durak yaklaşıp, bitince yollar
Nefsimizi yuya yuya gidelim
DOST KATKISI..................... Teşekkürlerimle...
Yavşanlı kokular gelir yöreden
Kestirme gidelim Kara Dere’den
Dürüm dür de yumurtadan tereden
Yol boyunca yiye yiye gidelim
Burda da köyde de yoldaşım sensin
Durmayıp geldiler denirse densin
Bunca yılın gurbetliği tükensin
Köyde ölek diye diye gidelim............Suat ZOBU
Buğdayı koyardık soku taşına.
Karşılıklı ahenk o nasıl vurma.
Kabuğu sıyrılıp girerdi aşa.
Bolca et suyuyla o enfes kırma.
Dügür çorbasında ufak taneler.
Sohbette yaşlılar dövmeyi eler.
Gelinler bebeği kundağa beler.
Hasret dinsin köyümüze gidelim.................neneh
İllüzyon: yanılsama, göz yanılması
Sağgörü: gerçekleri yanılmadan ve vaktinde görüp, sonuçlarını kestirebilme yeteneği
Vizyon: önsezi, ileri görüş
Kangal (kenger): kırsal bölgelerde yetişen içi yumuşak, tatlı, dışı dikenli bitki
Yaymak: (hayvanlar için) otlatmak
Soku taşı: Anadolu’da genellikle içinde bulgur ve keskek dövmek için kullanılan, taştan oyulmuş dibek tası
Kom: küçükbaş hayvanlar(koyun, keçi vb.) için yapılan ahır (açık alanlarda çit)
Yunmak: yıkanmak, arınmak
5.0
100% (7)