11
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1359
Okunma

Hayta bir sevincin müptelasıyım
Öğündükçe hüzünle
Hazana biat bir düş kırığı
Terennüm yüklü yıldızlardan payıma düşenle
Erdiğim sonu yok saydığım bin bir esefle.
Kıran kırana bir sevda:
Mağlubu da galibi hep derindeki yara.
Ne sükûtun izi ne yokluğun vebali
Zamandan çalıp birbirimize sattığımız gözyaşı.
Kelamın meali sıra dışı bir farkındalık;
Yüreğin nakaratı
Kayıp edimlerde, name yüklü sarayları dahi
İhya eden meczup varlığın özlemle imtihanı.
Kefil olmaksa mevsime, ne ala!
Yanmaksa ateşin nazarında
Çölün bekası işte mağdur bir tasa
Olur olmadık bedellerin yankısı
Birbirine ilişmezken göğün iki yakası.
Hayli meşakkatli ve efsunlu bir rabıta;
İzahı da asla mümkün değil
Hele ki derinde saklı ise yas’ı yıkarken yaşla.
Yetim bir şiirin naşıyım
Zamanla yeknesak kalan kalemin
En yanlı ve mutsuz tanığıyım.
Tufanlarda biten bir özlem kadar dağınığım
Huysuz varlığın seyrinde ne çok cefayım
Adı olmayan şiirlerde atağa kalkan bir imge kadar yalnız
Satırların uzvunda kayıp hecelerin tekelinde
Saklı olsa keşke dirlik.
Makberin gümbürtüsü;
Şafağın seyreldiği gecenin bitimi
Zanlı ve şanlı bir gölge kadar nasıl da mağdur;
Şatafatlı masalların hüzünlü prensesi.
Analım aşkı ah etmeden
Ve susalım gölgeler sahibini lav etmeden
Yetmedi sarılalım en olmadık diliminde ömrün
Kayıp geçen bir yıldızın tınısında saklıyım madem
Açmayı unutan bir gülün delici dikeni
Denmedik ne kaldıysa şiirlerde bekle beni.
Tokadı ifratın;
Yankısı bunca hıçkırığın
Temennisi saklı ki aşkın indinde
Bir Yaratan bilir bir de zuhur eder yetimin feryadı:
Ben ki; kayıp şeceremde asılsız bir çentik
Sen ki; kara kaplı defterimde dualarımın eseri.
5.0
100% (17)